İİK'nun 282. maddesi gereğince davalı borçlu ile borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3. kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesinin yasa gereği olduğu-
Davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü anlatımlarından, davanın İİK. mad. 277 vd. gereğince açılan tasarrufun iptali davası olduğu anlaşıldığından, dava ön koşulları ve iptal şartları yönünden taraf delillerinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın TBK. mad. 19 gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı açılan dava olarak görülmesinin isabetsiz olduğu- Dava konusu tasarrufların tarafı olmayan kişinin harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğu-
Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanacağı-
Dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında misli fark bulunmasına, davalı borçlu ile 3.kişi şirket arasındaki ticari ilişkiler nedeniyle davalı 3.kişi şirketin, borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden kişilerden olmasına, alacağa mahsuben yapılan taşınmaz devirlerinin mutad ödeme olmaması nedeniyle iptale tabi olması gerektiği- Davalı borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve iflas işlemlerinin devam ettiği belirtildiğinden, mahkemece borçlu hakkındaki iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı ve davacı-alacaklının, tasarrufun iptali davasını takip etmek için İİK. mad. 245 gereğince yetki alıp almadığı belirlenerek taraf ehliyeti yönünden İİK. mad. 187, 191, 245, 255 gereğince değerlendirme yapılması gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerektiği-
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkının davacının genel hükümlere göre muvazaaya (TBK. 19) dayanarak dava açmasına engel olmadığı- Davacı tarafından aralarında davalı borçlunun da bulunduğu davada, dava konusu taşınmaz için tapu iptali tescil olmadığı takdirde alacak davası açıldığından, bu dosyanın sonucu beklenerek davacının alacaklı olduğu belirlendiği takdirde (dava konusu taşınmazının tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili karar verilmesi halinde ise, tasarrufun iptali davası konusuz kalacaktır) eldeki dava yönünden TBK'nun 19. madde gereğince danışıklı işlemin var olup olmadığı konusunda karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında, temyiz süresinin 15 günlük yasal süreye tabi olduğu (HUMK. mad. 432)-
İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin davaların genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği, bu davaların niteliği itibariyle ticari dava olmadığı-
Davacı-karşı davalı 3. kişi vekili tarafından açılan istihkak davası feragat nedeniyle reddedilmiş olmakla maktu karar ve ilam harcının 2/3'ünün davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, 11.355,50 TL nispi karar ilam harcının davacıdan (karşı davalı üçüncü kişi) tahsiline, yine davalı (karşı davacı alacaklı) vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davası feragat nedeniyle reddedilmiş olmakla maktu ret karar ve ilam harcının 2/3'ünün davalı (karşı davacı alacaklı) üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken 5.593,50 TL nispi karar ilam harcının davalıdan (karşı davacı alacaklı) tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu-
İptale tabi tasarrufun konusu olan taşınmaz hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceği ve teminatın lüzum ve miktarının mahkemece takdir ve tayin olunacağı-