Alacaklının araç satışının danışıklı olduğunu savunduğu, bu savunmanın incelenmesi için alacaklının mutlaka İİK'nun 277 ve onu izleyen maddeler uyarınca ayrıca tasarrufun iptalini dava açarak istemesinin gerekli olmadığı, yani danışık iddiasının gerek dava gerekse savunma yolu ile ileri sürülebileceği-
Tasarrufun iptali davasına konu taşınmaz üzerine konulan tedbir kararının İİK 281/2 maddesi gereğince ihtiyati haciz mahiyetinde olduğu-
(BK m. 18'de) TBK m. 19 gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak açılan davanın İİK m 277 vd. gereğince açılan dava yönünden derdestlik oluşturmayacağı- Davalı 3.kişi borçlu şirketin ortağı ve müdürü, davalı 4.kişi ise borçlu şirketin ortaklarından ve aynı zamanda takip borçlusu gerçek kişinin kayınbiraderi olduğundan, tasarrufun iptale tabi olduğu ve bu durumda, davacı vekiline davalı borçlu şirketle ilgili geçici veya kat'i aciz belgesi sunması için süre verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarının ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalar olduğu, bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmünün bu davalarda uygulanmayacağı-
Baba oğul olup arasındaki tasarrufların gerek İİK.nın 278/III-1 maddesi gerekse 280/1-2 maddesi uyarınca iptale tabi olduğu- İcra Hukuk Mahkemesinde görülen istihkak davası sonucunda verilen karar takip hukukuna ilişkin bir karar olup, sadece takip hukuku yönünden kesin hüküm olup maddi hukuk anlamında kesin hüküm oluşturmayacağı-
Davacının takip konusu alacağın gerçek bir alacak olduğunu kanıtlayamadığı, edimler arasındaki nispetsizlik iddiasının yerinde olmadığı, dava dilekçesinde ileri sürülen diğer koşulların gerçekleştiğine ilişkin iddianın da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Dava, önkoşul yokluğu nedeniyle reddedildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdirinin doğru olmadığı-
Davalı 3.kişi, borçlunun kuzeni olması nedeniyle borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun İİK 280/1. madde gereğince iptale tabi olduğu- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin, takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarrufun  tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplama yapılacağı-
Davacı banka ile davalı borçlu arasındaki ilk kredi ilişkisinin ne zaman başladığı davacı bankadan sorularak buna ilişkin belgelerin istenmesinin, takip dosyalarındaki takip dayanağı çeklerin başka bir ticari ilişki nedeniyle verilip verilmediği üzerinde durulmasının, borcun doğum tarihinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Tasarrufun iptali istemine ilişkin davaların İİK.nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, bu davaların nitelikleri itibariyle de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sayılan ticari davalardan olmadıkları-
Dava, önkoşul yokluğu nedeniyle reddedildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdirinin doğru olmadığı-