TMK.nun 203. maddesine göre, "mal rejimi sözleşmesinin, evlenmeden önce veya sonra yapılabileceği; tarafların istedikleri mal rejimini, ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebileceği, kaldırılabileceği veya değiştirilebileceği-
Ziynet eşya bedelinin tahsili istemi nedeniyle açılan davada TMK. 6’ye göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguları kanıtlamakla yükümlü olacağı; mahkemece öncelikle takıların cins ve sayıları yönünden bilirkişi raporları arasında çelişki giderilip, ziynet eşyalarının sayı ve niteliği tereddüde yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra bozdurma iddiasıyla ilgili olarak davacı tarafından davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Aksine bir anlaşma bulunmadıkça düğünde takılan ziynet eşyalarının kadına ait olduğunun karine olduğu ve bu sebeple kolaylıkla taşınabilir nitelikte olan ziynet eşyalarının ortak konuttan ayrıldığı sırada kadın tarafından yanında götürülmüş olacağı-
Hakimin tarafların iddia savunma ve istekleri ile bağlı olup ondan fazlasına ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği-
Dava dilekçesiyle birlikte alınan başvurma harcının bu dilekçede yer alan bütün istemleri kapsayacağı, davacı kadının boşanma davasının fer’isi niteliğinde olmayan ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedelinin ödenmesine ilişkin talebi (davası) yönünden; davacıdan, dava değeri konusunda, hakimin davayı aydınlatma ödevi (HMK md.31) çerçevesinde açıklama istenip, açıklamaya göre nispi peşin harç tamamlattırılarak (Harçlar Kanunu md. 30-32) gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davacının ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürdüğü, davalının ise onun tarafından götürüldüğünü savunduğu, hayat deneylerine göre olağan olanın, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olmasının ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunması olduğu, diğer bir deyimle bunların davalının zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olmasının olağana ters düşeceği, diğer taraftan söz konusu eşyanın rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'iden olduğu, onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesinin ve gizlemesinin her zaman mümkün olduğu, davacının dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, isbat yükü altında olduğu, olayda kadının, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edemediği-
Davalı-davacı kadının açmış olduğu ziynet alacağına yönelik dava reddedildiği halde, davacı-davalı koca yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Boşanma davasında dilekçede yemin deliline dayanılmıştır. Davacı çeyiz ve ziynet eşyasına yönelik davasını diğer delillerle ispatlayamamıştır. Davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak, yemin teklifinde bulunduğu ve davalı tarafından da yemin teklifi kabul edildiği takdirde, davalının usulünce yemini yaptırılarak, gerçekleşecek sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilemeyeceği-
Davalı-davacı kadının 7.2.2012 tarihli karşı boşanma davasıyla birlikte ziynet alacağı talebinde bulunduğu, kabul edilen ziynetlerin değerlerinin, kazanılmış haklar da gözetilerek davalı-davacı kadının karşı dava tarihine göre belirlenmesi gerekirken, davacı-davalı koca tarafından açılan asıl davanın tarihine göre belirlenmesinin isabetsiz olup bozmayı gerektirdiği-
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılacağı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağı, bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin ispatlanması halinde kocanın almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulacağı-