Kadın, ziynet eşyasının koca tarafından alındığını ve iade edilmediğini ileri sürmüş, koca ise, ziynetlerin kadın tarafından götürüldüğünü savunmuş olduğundan; kadının dava konusu ziynet eşyalarının varlığını, elinden alındığını ve iade edilmediğini, eşinde kaldığını ispat yükü altında olduğu- Davalı-davacı koca, davacı-davalı kadın adına kayıtlı bulunan taşınmazın kendisi tarafından alındığını, bu nedenle kadın adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini de talep ettiğinden ve yatırılan başvurma harcı her iki talebi de kapsadığından kocanın bu talebiyle ilgili davası yönünden dava değerinin açıklattırılması, peşin nispi harcın tamamlanması için süre verilmesi, harcın tamamlanması durumunda ise boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği ve ilgili davanın incelenebilir hale geldiği nazara alınarak bu talep yönünden inceleme yapılıp bir karar verilmesi gerekeceği- Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar ile baba arasında uygun kişisel ilişki kurulması gerektiği-
Dava konusu ziynetlerin evi terk ederken zorla elinden alındığını, götürmesine engel olunduğunu ya da evde kaldığını ispat yükünün davacı kadında olacağı-
Altın ve müşterek eşyalar bedeli talebi, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında maddi tazminat niteliğinde olmayıp; boşanmanın fer'isi olarak kabul edilemeyeceği-
Davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamış ve Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları gerçekleşmediğinden, manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Davacıdan ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının değerleri sorularak, belirlenen değer üzerinden nispi harcın tamamlattırılması gerekeceği-
Kadının ziynet alacağına yönelik talebi reddedildiğine göre, davada kendisini vekille temsil ettiren koca yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı-davalı (kadın) vekili, ziynetlerle ilgili talebi bakımından "yemin" deliline de dayanmış olduğundan davacı-davalı (kadın) vekiline, diğer tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak, ziynetler hakkında sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı-karşı davalı, çeyrek altın olarak yirmi adet talep ettiği halde, yirmi üç adet çeyrek altına hükmedilmesi suretiyle talebin aşılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına ve hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesi olduğu-
Davacı kadının, babasının düğünde kendisine hediye ettiği ve mülkiyeti babasına ait olan aracın evlilik birliğinin devamı sırasında koca tarafından satıldığını ileri sürerek, bu sebeple maddi tazminat talep etmesinin, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmayıp Borçlar Kanununda yer alan genel hükümlere tabi olduğu ve aile mahkemelerinin görevi dışında olduğu-