Dava açılırken yatırılmış olan başvurma harcının, dava dilekçesinde yer alan biri diğerinin fer'isi niteliğinde bulunmayan tüm talepleri kapsayacağı; ziynetler karşılığı talep edilen miktar üzerinden nispi peşin harç noksanlığını tamamlaması için davacıya Harçlar Kanununun 30'ncu maddesi gereğince süre verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekeceği-
Davacı-davalı kadın ziynet eşyalarının davalı-davacı tarafından araç almak için alındığını, geri verilmediğini ileri sürmüş, davacı-davalı koca ise ziynet eşyalarının eşi tarafından götürüldüğünü, eşinin zilyedliğinde olduğunu savunmuş olup; davacı-davalı kadının ziynet eşyasının koca tarafından alınarak bozdurulup araç alındığını ispat yükü altında olduğu-
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamayacağı-
Kadın birleştirilen boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde açıkça "ziynetlerinin kayın babası tarafından kocası askerde iken ödünç olarak alındığını, geri verilmediğini"ileri sürmüş olup; ödünç alanın, ödünç verilen misli eşyayı davacı-davalı (koca)'nın nam ve hesabına teslim aldığı iddia ve ispat edilmediğine göre, bunların geri verilmesinden ödünç alanın sorumlu olacağı; kadının bunları ancak ödünç verdiği kişiden talep edebileceği-
Kadın; dilekçesinde ziynet eşyalarını saymış ve toplam değerini belirtmiş, ancak eksik nispi harç yatırmış; yine eşya alacağı ile ilgili eşyaları saymış, ancak bu eşyaların değerini belirtip bu değer üzenden nispi harcı yatırmamış olduğundan; bu taleplerle ilgili nispi peşin harcın davacıya tamamlattırılmasının gerekeceği-
Ziynet alacağı davalarında aynen iade olmadığı takdirde bedele ilişkin istem varsa aynen iade istemi o ziynetlerin gerçek bedelini de içerdiğinden dava dilekçesinde açıklanan değerden az olsa bile bilirkişi raporu ile belirlenen fazla değere hükmedilebileceğinden aynen iade isteminin varlığı sebebiyle istek aşılmış sayılmayacağı gibi bu istek alacağın tamamının dava edildiğini gösterdiğinden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması şeklindeki ifadenin de bir sonuç doğurmayacağı-
Dava konusu ziynetlerin davacı-davalı koca tarafından bozdurulup (paraya çevrilip) karşılığını babasına vermek suretiyle tasarrufta bulunulduğunun anlaşıldığı, kocanın bu davranışının, babasını iade borçlusu yapmayacağı gibi, onu iade borcundan da kurtarmayacağı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaate göre, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekeceği-
Ziynet ve eşya alacağı yönünden ilk kararda hükmolunan vekalet ücretinin kesinleşmemesi nedeniyle, ziynet ve eşyaların değerleri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin davada mahkemenin taleple bağlı olup talepten fazlasına hükmedemeyeceği-