Davacının şiddet iddiasını ispatlaması halinde, ziynet eşyalarını ve giysilerini alamadan evden ayrıldığının kabulü gerekeceğinden davacıya ait ziynet eşyaları ile giysilerin miktar ve değeri sap­tanarak buna ilişkin isteğin kabulü gerekeceği-
Ziynet eşyalarının aynen iade edilemeyeceği takdirde bilirkişi tarafından belirlenen miktarın hüküm altına alınacağı sadece bedele ilişkin hüküm kurularak davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılmasının bertaraf edilemeyeceği-
Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekeceği-
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının, kim tarafından takılmış olursa olsun, ona, bağışlanmış sayılacağı - Davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynetlerin, evliliğin devamı sırasında bozdurulup harcandığı davalı tarafça kabul edilmiş olup, davalı tarafça dava konusu ziynetlerin davacı eş tarafından davalı kocaya bir daha geri almamak üzere bağışlandığının kanıtlanamadığı durumda, davacıya iadesi gerekeceği-
İspat yükü kendisine düşen ve davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davacı kadına ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin talebi konusunda yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225 ve devamı maddelerindeki yeminle ilgili usul işlemleri yerine getirilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı kadının talep ettiği ziynet eşyalarına yönelik istemi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından dava değeri üzerinden harca tabi olacağı ve evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılacağı, çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs. ) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesinin zorunlu olacağı- Davacı, ziynet eşyalarının davalıya verildiğini kanıtladığına göre, ziynet eşyalarının iade edildiğini veya iade edilmemek üzere rızasıyla verildiğini davalının kanıtlamak zorunda olduğu-
Davacıya ait ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı ve geri istendiği davada, "davacıya düğünde hediye olarak takılan ziynet ve takıların muhafaza edilmek üzere alıkonulduğuna" ilişkin tutanakta, adet ve cinsleri gösterilen ziynetlerle ilgili talebin, kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davalı-davacı koca beyanında ziynetlerin bozdurulduğunu kabul etmiş yalnız bir kısımıyla kadının borçlarının ödendiği, bir kısmı ile de kredi kartı borçları ve düğün masraflarının ödendiğini beyan etmiş olduğu, mahkemece yapılacak işin; bozdurulan ziynetlerin ne kadarının kadının borçlarına, ne kadarının kocanın kredi kartlarına ve düğün masraflarına harcandığının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının kim tarafın­dan alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılacağı, ancak ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğini, kadının is­teği ve onayı ile bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde kocanın ziynet eşyalarını iadeden kurtu­lacağı-
Normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulünün gerekeceği, hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olmasının ya da evde saklanmasının, muhafaza edilmesinin olduğu, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesinin olağan durumla bağdaşmayacağı, bu bağlamda davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evlilik birliği içinde elinden alınıp bozdurulduğunu veya bunların zorla elinden alındığını ispat yükü altında olduğu-