İncelemesiz patent hükümsüzlüğüne ilişkin birleşen davada, mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda dava konusu patentin yeni olmadığı, ikinci bilirkişi raporunda ise anılan patentin yeni olduğu hususunda görüş belirtildiğinden her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için içlerinde patent uzmanının da bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması gerektiği-
Fazla çalışma yaptığını, genel tatil ve hafta tatillerinde çalıştığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu- Ücret bordrolarına ilişkin kuralların burada da geçerli olduğu- İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğu- Bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacaklarının ödendiğinin varsayılacağı- İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili çalışması olup olmadığının araştırılması gerektiği-
Davacı tarafça itiraza uğramayan bilirkişi raporu, itiraz eden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan mahkemece bu rapordaki miktara göre karar verilmesi gerektiği- Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ile sürekli işgücü kaybı zararının hesaplanması gerektiği-
Davacı davalıların dava dışı bir kişi adına olan aboneliğin borcu için ödeme yapmadıklarını ileri sürerek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ancak mahkeme hükme esas bilirkişi bilirkişi raporunu uzman biri yerine bir avukata hazırlatmış daha sonra elektrikçiye hazırlatılan rapor da itiraza uğramıştır çünkü mahkemece hükme esas alınan rapor yalnızca dosyadaki borç listesi esas alınarak hesaplanmıştır bu sebeple bilirkişi raporu uyuşmazlığı çözecek nitelikte değildir mahkemece önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan itirazları karşılayacak, bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri giderecek, davacının dava tarihi itibari ile davalılardan talep edilebileceği bedeli aydınlatacak şekilde rapor hazırlamaları sağlanarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Taraflar arasındaki alacak davasında hükme esas alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden, bedelin hesaplattırılması ve fatura borcunun belirlenmesi suretiyle, denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; mahkemece karar verilmiş olmasının bozmayı gerektirdiği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemi-
Davacı tarafından çekilen ihtarnamede alacağın ödenmemesi halinde yasal faiz isteneceğinin belirtilmiş olup avans faizinden söz edilmediği, alacaklı tarafından avans faizi yerine yasal faiz isteneceğinden söz edilerek yapılan seçimin, usul işlemi olmayıp maddi hukuka ilişkin olduğundan bu seçimi aşan talepte bulunulamayacağı, tercih hakkı kullanıldıktan sonra karşı tarafın aleyhine olacak bir oran üzerinden talepte bulunularak seçilen orandan dönülebilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle ilk tercih hakkını aşacak biçimde yasal faizin üstünde faiz talep edilmesinin seçim hakkının niteliğine uygun düşmediği, yasal faiz yerine daha yüksek oranda faize hükmedilmesinin de doğru olmadığı- TBK. mad. 131 hükmüne göre asıl alacağı tahsil ederken işlemiş faizleri talep etme hakkı saklı tutulmamış veya halin icabından saklı tutulduğu anlaşılmamış ise işlemiş faizleri talep etme hakkının düştüğü ve artık bu faizin talep edilemeyeceği, faiz talebine konu asıl alacağın tahsili sırasında işlemiş faizleri tahsil etme hakkı saklı tutulmadığı gibi saklı tutulduğunun kabulünü gerektirir durum bulunmadığı halde temerrüt faizi alacağına ilişkin olan birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin de belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olduğu- 
Davanın kopyalanan bankamatik kartı ile davacının bilgisi dışında yapılan harcama ve nakit çekim tutarlarının kusurlu olan bankadan iadesi istemine ilişkin olduğu - Davalı bankanın, bankamatik kartından yüklü miktarda para çekimi sonrası müşterisi olan davacının müşteri hizmetleri tarafından aranarak durumdan haberdar edildiğini, bilgisi dışında işlem var ise karta bloke konulmasının teklif edildiğini, ancak davacının karta bloke konulmasına rıza göstermediğini savunduğu ve müşteri hizmetlerinin davacı ile yaptığı telefon görüşmesi kaydını CD olarak dosyaya sunduğu - Karara gerekçe yapılan CD kayıtlarının çözümü yapılmamış olup, davacı taraf da CD'nin bir örneğinin ya da çözümünün kendisine verilmediği iddia edildiğinden, mahkemece görüşme kaydına ilişkin sözkonusu CD'nin çözümü yaptırılarak taraflar arasındaki konuşmalar, müşteri hizmetlerinin önerileri, davacının talimatları açıklığa kavuşturulması, sonrasında da dosya kapsamında bulunan iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için aralarında bankacı bilirkişinin de bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı hakkında kaçak su kullanımı nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemi-
"Takip işlemleri" ibaresinin takip talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği (İİK. geçici mad. 10)- 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında; icra inkar tazminatı asgari %40 olarak uygulanacağı-Davalının borçlu olduğu miktarın tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği için bu hususta bilirkişi raporu alınması gerekirken, eksik inceleme sonucu borç miktarının tespitine yönelik rapor alınmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu-