Davacı ile davalı borçlu arasında, takip konusu çek ve bononun verilmesini gerektirir (ve borcun doğum tarihinin) tespiti amacıyla bu kişilerin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, takip dayanağı çek ve bononun davacı tarafından ibraz edilen faturalardan dolayı düzenlenip düzenlenmediğini saptanması ve ondan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İptal davalarındaki amacın borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağının tahsilini sağlamak olduğu bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmadığı-
Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için alacaklının kesinleşmiş bir alacağının ve icra takibinin bulunmasının zorunlu olduğu-Davacının alacağının mevcudiyetine dair tereddüt bulunmadığından, takibin tasarrufun iptali davasından önce başlatılmasının davanın görülebilme koşulu olarak öngörülemeyeceği-
11. HD. 13.01.2014 T. E: 2013/11945, K: 586-
Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil"e ilişkin uyuşmazlıkta davanın İİK’nun 94.maddesi uyarınca alınan yetkiye dayanılarak alacağın tahsiline yönelik açılmış olması nedeniyle, İİK 277 ve devamı maddelerinin olayda kıyasen uygulanması gerektiği, dava değerinin davacının alacak tutarı ile sınırlı olacağı ve bu miktar üzerinden harç alınması gerektiği gözetilerek harç ikmali yapılmasına gerek olması gerekeceği-
Her iki davanın tarafları aynı olmakla birlikte dava konusunun birbirinden farklı olduğu- Derdestlik itirazına konu olan dava dosyasında; davacının BK m. 18 gereğince muvazaalı olarak devir edildiği iddiası ile davalı adına olan tapusun iptali ile davacı adına tescilini talep ettiği ve yargılama devam ederken davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği-
Davacının bir davayı açmakta hukuki yararı bulunması gerektiği, hukuki yararın dava açıldığı anda var olması ilerde doğacak bir yarar için yeterli olmadığı, bu nedenle muaccel olmayan bir alacak için dava açılamayacağı, açılması halinde ise hukuki yarar yokluğundan reddedileceği, ancak bu husus alacağın muaccel hale gelmesinden sonra yeniden dava edilmesine engel olmayacağı hususları birlikte dikkate alındığında, somut durumda davacı dava dilekçesinde eşi ile ilerde açmayı düşündüğü boşanma davası akabinde muhtemelen açacağı katkı payı ve katılma alacağı davasından bir şey elde edememesi için dava konusu taşınmazı akrabası olan diğer davalıya sattığını öne sürerek tapu kaydının iptali ile davalı adına tescilini talep etmiş olması karşısında, davacının dava açtığı sırada doğmuş bir alacağı olmadığı gibi açılan bir boşanma davasının dahi bulunmadığı ve boşanma davasının hüküm verildikten sonra açıldığının anlaşıldığı, bu sebeplerle mahkemece davacının ne gibi bir hukuki yararının olduğunun karar yerinde tartışılması, buna ilişkin taraf delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında aciz belgesinin davanın her aşamasında sunulabileceği-
5411 s. Bankacılık K. geçici mad. 13-16 uyarınca, davacı bankanın sermayesinin yarısından fazlasının kamu ve kuruluşlarına ait olduğu ve açtığı tasarrufun iptali davasında aciz belgesi aranmayacağı, ancak bu hükmün 26.12.2003 tarihinden önce kullandırılan krediler için geçerli olduğu- Takibe esas kredi sözleşmeleri 21.08.2008 tarihinde yapıldığından, eldeki dava bakımından, davacı banka tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesinin aranacağı-
Davalı borçlunun, davalı üçüncü kişiye muvazaalı olarak borçlanıp takip yaptırmasına ilişkin (BK. 18'e) muvazaa nedenine dayalı iptal davasında, davacı, ıslah dilekçesiyle, davalılar arasındaki icra takibinin iptali ve davalıların BK. 41. uyarınca tazminat ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ettiğinden ve hükmünde tazminata ilişkin gerekçe yazılmadığından, mahkemece, davacının tazminat isteminin niteliği, kaynağı ve kapsamı ile bu tazminatın davacının takip alacağından farklı bir istem olup olmadığının belirlenmesi ayrıca buna bağlı olarak muvazaa nedeniyle iptal talebinin tazminata bağlı olup olmadığı üzerinde durularak gerekçeli olarak bir karar verilmesi gerektiği-