Davacının bir davayı açmakta hukuki yararı bulunması gerektiği, hukuki yararın dava açıldığı anda var olması ilerde doğacak bir yarar için yeterli olmadığı, bu nedenle muaccel olmayan bir alacak için dava açılamayacağı, açılması halinde ise hukuki yarar yokluğundan reddedileceği, ancak bu husus alacağın muaccel hale gelmesinden sonra yeniden dava edilmesine engel olmayacağı hususları birlikte dikkate alındığında, somut durumda davacı dava dilekçesinde eşi ile ilerde açmayı düşündüğü boşanma davası akabinde muhtemelen açacağı katkı payı ve katılma alacağı davasından bir şey elde edememesi için dava konusu taşınmazı akrabası olan diğer davalıya sattığını öne sürerek tapu kaydının iptali ile davalı adına tescilini talep etmiş olması karşısında, davacının dava açtığı sırada doğmuş bir alacağı olmadığı gibi açılan bir boşanma davasının dahi bulunmadığı ve boşanma davasının hüküm verildikten sonra açıldığının anlaşıldığı, bu sebeplerle mahkemece davacının ne gibi bir hukuki yararının olduğunun karar yerinde tartışılması, buna ilişkin taraf delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı A.. Y.. vekili ve davalı S.. A.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelen ...