Aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde toplu ipotek tesis edilirse, tüm taşınmazların birlikte takibe konu edilmesi, birlikte satışının istenmesi ve birlikte satış kararı verilmesinin zorunlu olduğu (TMK 850, 873)- İcra hukuk mahkemesi, "satışın iptali" talebinin kesin olarak reddine karar verse de, satışa hazırlık işlemlerine ilişkin verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların birlikte satılmasına ilişkin emredici hükmün ihlal edilmeyeceği ve sadece 2 taşınmazın satışının yapılmasının hatalı olduğu- İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazlar aynı takip talebinde yer almasına rağmen, birlikte satışının yapılmaması halinde, şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
İhale konusu...ve ... plakalı araçlara ilişkin ihalenin feshi yargılamasında alınan .../.../.... tarihli bilirkişi raporunda her iki araca ilişkin olarak; aracın 2 adet aküsü söküldüğü araç üzerinde olmadığı, aküleri ve anahtarı olmadığından km saati okunamadığı, ön tampon sol tarafı ile sol kapı alt dış basamağının kırık durumda olduğu, ön göğüs panjuru sökülmüş ve araç üzerinde olmadığı, sağ kapı camının kırık olduğu, sağ alt dikiz aynasının kırık olduğu, teybin sökülmüş olduğu, vebosto(ısıtıcı) düğmesi sökülmüş olduğu, arka sol ve sağ davlumbazlarının kırılmış, sökülmüş kullanılamaz durumda olduğu, sol arka aks sökülmüş olduğu, şoför mahalli üst rüzgarlık kırık durumda olduğu, yakıt deposu yerinden sökülmüş, boru ve bağlantıları kopmuş vaziyette olduğu, aracın arka sol ve sağ lastiklerin ile ön sol ve sağ lastikleri aşınmış, patlamış, yarılmış olduğu belirtilmiş olmakla, satış ilanında sadece “anahtarının olmadığı, boyasının orta derecede olduğu, döşemelerin ve göğüslerinin orta derecede olduğu, karoserinde herhangi bir vuruk olmadığı, arka ve ön lastiklerin mevcut olduğu lastiklerin %30,40 seviyesinde olduğu” belirtildiği, dosya içeriğinde ihale konusu araca ilişkin başkaca bilgiye yer verilmediği, araçların mevcut durumunun kullanılmaz halde olduğu, malın esaslı vasıflarında hataya düşürülmesi niteliğinde olduğu görülmekle bu durumda, mahkemece ihalenin feshi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da ihaleye hazırlık işlemleri öncesinde toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların aynı takip talebinde yer almasına rağmen birlikte satışının yapılmadığı TMK.'nin 873/3. maddesine aykırı işlem yapıldığı anlaşılmış olduğundan şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Şartname incelendiğinde taşınmazın önemli nitelik ve vasıflarının belirtildiği, KDV oranına ilişkin hususun ihaleden önce şikayet konusu yapılmadığı gerekçesi ile ihalenin feshine ilişkin şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Taşınmazın muhammen bedelinin 700.000 TL, ihale bedelinin ise 1.100.000 TL olduğu, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satılması nedeni ile hukuki yarar yokluğundan şikayetin usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Davalı borçlu .............. tarafından açılmış bir ihalenin feshi davası olmadığından, yasal hasım olarak yargılamaya dahil edildiği, aleyhine de yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği, bu nedenle istinaf başvurusunun esastan reddine, taşınmazın muhammen bedelinin 700.000 TL, ihale bedelinin ise 896.000 TL olduğu, satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, zarar unsurunun gerçekleşmediği, bu nedenle işin esası incelerek para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
İcra takip dosyasında alacaklı banka tarafından, kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ile ipotekli taşınmazların malikleri üçüncü kişi ve asıl dosya şikayetçisi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, şikayetin ipotekli takip konusu taşınmazlara ilişkin olduğu, bu taşınmazların maliki olanların kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olmayıp, sadece asıl borçlu lehine taşınmazlarını ipotek veren taşınmaz maliki olarak takipte yer aldıkları görüldüğünden şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunduğu-
Kesinleşen kıymet takdirinin 14.02.2019 tarihinde yapıldığı, ihalenin ise iki yıldan fazla süre geçtikten sonra 08.07.2021 tarihinde gerçekleştiği, İİK'nın 128/a-2 maddesinde geçen 2 yıllık sürenin geçtiği, bu hususun kamu düzeni nedeni ile re'sen gözetilmesi gerektiğinden şikayetin kabulü ile taşınmaz ihalelerinin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Ortaklığın giderilmesi davasında, bedel tespiti amacıyla yapılan bilirkişi raporunda "satışa konu taşınmazın %85,38'lik kısmının bos arsa olduğu ve bu kısma isabet eden katma değer vergisinin %18 oranında tahsil edilmesinin uygun olduğu" belirtmilmiş olup Katma Değer Vergisi Kanunu m. 28'e istinaden çıkarılan ve taşınmaz satış tarihinde yürürlükte bulunan Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca "arsa ve arazi teslimleri’nin %8 oranında katma değer vergisine tabi olduğu" kuralı dikkate alındığında, davacıdan %18 oranında katma değer vergisi tahsil edilmesinde isabet bulunmadığı-
Takibin tarafı olmayan şikayetçi (iptal davasının davalısı) üçüncü kişinin, dosyanın işlemden kaldırılmasını (İİK. 78) talep edemeyeceği- Aktif husumetin dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar mevcut olması gerektiği- Taşınmazın kayden maliki olan şikayetçi-üçüncü kişinin İİK. 106, 110 gereğince şikayette bulunmakta aktif husumeti bulunsa da, şikayet tarihi itibariyle bulunan aktif husumetin, şikayetçinin kayden maliki olduğu taşınmazın ihalede davalı alacaklıya satılması ve ihalenin kesinleşerek tescil yazısının yazılması ile sona erdiği-