Somut olayda, satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceğinden anılan taşınmaz yönünden borçlunun ihalenin feshini talep etmesinde hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Satış ilanın, tasfiye halindeki borçlu şirketin tasfiye memurunca atanan vekiline tebliğ edilmesinin isabetli olduğu-
Sicile kayıtlı gemilerin satışının, İİK'nun taşınmaz satışına ilişkin hükümlerine göre yapılacağı (TTK. mad. 1383; İİK. mad. 136-) İİK. mad. 136 uyarınca, tapu sicilinden gemi sicili anlaşılacağı için tapu sicilindeki ilgili kavramından da gemi sicilindeki ilgililerin anlaşılması gerektiği- Gemi sicilindeki ilgililerin, lehine şerh verilenler olduğu- Gemi sicilinde şikayetçi lehine ihtiyati haciz şerhi mevcut ise de; bu haczin mahkeme kararı ile kaldırıldığı ileri sürülmüş olduğundan, ihale tarihi itibariyle ihtiyati haczin geçerliliğini sürdürüp sürdürmediği, TTK'nun 1376 ve İİK'nun 264. maddeleri birlikte değerlendirilmek suretiyle belirlenip buna göre şikayetçinin ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olup olmadığı değerlendirildikten sonra, şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 134/8. maddesinde; ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecbur olduğu,- somut olayda taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, kıymet takdirine usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığı, bu nedenle zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmayacağı - İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği -
HMK'nun 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği - İİK'nın 134. maddesinde; ihalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, mahkemece evrak üzerinde inceleme ile başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği ve bu kararların kesin olacağı - Somut olayda ihalenin feshine ilişkin şikayet hakkında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu İİK’nun 134/4. maddesi hükmüne göre verildiği anda kesin olan bu görevsizlik kararına ilişkin olarak görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunma süresinin HMK’nun 20. maddesi hükmüne göre olacağı, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği -
İcra Dairesince "satış ilanının trajı yüksek olan gazetelerden birinde yayımlanmasına" karar verildiği halde, bu karara uyulmayarak 23.834 trajlı bir gazetede ilanın yapılmış olmasının, satış kararına ve İİK'nun 114/2 maddesinde öngörülen yasal düzenlemeye uygun olmaması nedeniyle -taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde dahi- bu işlemin başlı başına ihalenin feshine karar verilmesine neden olacağı-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Şikayetçi borçlunun ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle reddedildiğinden aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekte ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekeceği-
MK. 850 ve 873 maddeleri uyarınca aynı alacaktan dolayı birden fazla verilmiş limit ipoteği mevcut olduğundan, birlikte satışının istenilmesinin zorunlu olduğu, ayrı ayrı satışa çıkarılmasının doğru olmadığı, o halde mahkemece, birden fazla taşınmaz hakkında takip yapılmasına karşılık, taşınmazların tamamı yerine birinin satışının talep edilmesinin anılan yasa maddelerine aykırı olduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- Müflis şirkete satış dosyasından satış ilanı tebligatı çıkarılmadığından, şikayetçi şirket yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- Takibe konu ipotek akit tablosunda kredi borçlusu olan şikayetçinin ihalenin feshini talep edemeyeceği-