Mahkemece her nekadar İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiş ise de; takip, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla olup, takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesi gereğince borçluya ödeme emrinin tebliğinden itibaren iki yıl içinde satışın istenmemesi ve satış avansının yatırılmaması halinde İİK.'nun 150/e maddesine göre takibin düşürülmesine karar verileceği-Mahkemece, iki yıllık sürede usule uygun satış istenmemesi nedeniyle takip düştüğünden ve takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olacağından ihalenin feshi isteminin kabulü gerekeceği-
Düşen hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdiri herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağından, satışa esas alınması da mümkün olmadığı, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği ve ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İhalenin feshini isteyen ilgililere satış ilanı tebliğ edilmediği, ıttıla tarihi olarak bildirilen tarihten itibaren yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine başvurdukları anlaşıldığından, mahkemece, ihalenin feshi isteminin İİK.nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğu kabul edilerek şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Asıl borçlu şirket hakkındaki takip devam etmemesine rağmen, ipotek veren üçüncü kişiye karşı takibin yürütülmesi ve ipotekli taşınmazın satış işleminin yapılmasının İİK. mad. 149/b uyarınca mümkün olmadığı- Asıl borçlu şirket ve ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi arasında bulunan zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle, takip üçüncü kişiye karşı kesinleşmiş olsa bile, asıl borçluya karşı kesinleşmedikçe, ipotekli taşınmazın satışının istenemeyeceği-
K. takdiri kesinleşmeden satış yapıldığı iddia olunduğuna ve kıymet taktirine itiraz dosyası da belirlendiğine göre, kıymet taktirinin kesinleşip kesinleşmediğinin tesbiti için ilgili dosyasının incelenmesi, kıymet takdirine itiraz üzerine verilecek karara göre ihalenin feshi isteminin değerlendirilmesi gerekeceği-
İlk tebligatın adres yetersizliği nedeniyle iade edilmesi üzerine; bu adres ticaret sicilinde kayıtlı değilse bu adrese 35/4 maddesine göre tebligat yapılması imkanı olmadığı gibi; ticaret sicili adresi olması durumunda da adres yetersizliğinden iade üzerine doğrudan ticaret sicili adresine Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi gereğince tebligat çıkarılması anılan madde hükmüne aykırı olup, yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup; icra müdürünün satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığını re'sen gözetmesi gerektiği- Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, İİK.'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratacağı, ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görev olduğu-
Diğer borçluya kıymet takdir raporunun veya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının, kendisine usulüne uygun tebligat yapılan borçluya değil, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı vereceği-
İİK'nun 134/2. maddesinin son cümlesinde işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağı öngörülmüş olup, anılan taşınmazlar yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle işin esasına girilmeksizin istemin reddi gerektiğinden ve bu durumda para cezasına hükmedilemeyeceğinden, mahkemece para cezasına hükmolunmasının isabetsiz olduğu-
İhale konusu taşınmaz 07.01.2015 tarihinde şikayetçi adına tescil edilmekle; taşınmazın tamamı yerine 7/16 hissesini aldığına yönelik esaslı hatayı şikayetçinin en geç tescil tarihi itibariyle öğrendiğinin kabulünün gerekeceği, bu durumda ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine yapılan 29.01.2015 tarihli başvuru yasal 7 günlük süreden sonra olmakla, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekeceği-