Şikayetçi borçlu murisin mirasının, mirasçıları tarafından reddedildiğine yönelik bir bilgi ve iddia olmadığı gibi takip dosyasında da alacaklının, borçlunun mirasçılarına karşı takibe devam edilmesi yönünde talepte bulunduğu ve mirasçılar adına icra emri düzenlendiği görüldüğünden, borçlunun mirasçılarının hacizlerin kaldırılmasına yönelik olarak yargılamayı sürdürmelerinde hukuki yararlarının olduğunun kabulü gerekeceği-
Takibe dayanak ilamın bozulmasından sonra mahkemece yargılama yapılarak verilmiş bir karar sunulmadığından, takibin bozma ilamı ile olduğu yerde duracağından, İİK mad. 40/1 uyarınca, takibin durmuş olması nedeniyle konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, borçlu tarafından verilen dilekçe içeriğinin borca itiraz niteliğinde olduğu değerlendirilerek karar verilmişse de; dilekçede itiraz kelimesinin bulunmadığı ve içeriğinde de herhangi bir itiraz olabilecek açıklıkta beyanın yer almadığı göz önüne alındığında takibin devamı şeklindeki icra memurluğu kararı yerinde olduğu, şikayettin reddi gerektiği-
Bozma ilamına uyulup uyulmayacağına ilişkin bir karar verilerek, uyulması halinde bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi gerektiği-
İcra takibi sırasında davacıdan tahsil edilen cezaevi yapı harcının iadesi istemine ilişkin davanın 'adli yargı yerinde' görülmesi gerektiği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, ödenen tahsil harcının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açtığı davanın, 'adli yargı yerinde' çözümlenmesi gerektiği-
Sadece (nitelikli dolandırıcılık suçunda) ceza mahkemesinde alacaklının mahkumiyetine karar verilmesi takip hukuku açısından takibin iptali sebebi olmadığı-
Şikayetçinin başvurusu; ilama konu alacak kalemlerinin nete çevrilmeksizin takibe konu edildiği, kıdem tazminatı alacağı için talep edilen takip öncesi işlemiş faiz ile işleyecek faizin ilama aykırı olduğu, bu sebeple dosyaya fazla ödeme yapıldığı iddiasına dayalı olup, ilâma aykırılık iddiası süresiz şikayete tâbi olduğu gibi, borçlu isteminden açıkça feragat etmediği sürece, borcun ödenmesinin ya da takip dosyasının infaz edilmiş olmasının şikayetin incelenmesine engel olmadığı-
Takip talebinde, yabancı para alacağının Türk parası karşılığının belirtimesi, ancak bu hususların ödeme emrinde bulunmaması halinde, kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili ödeme emrindeki bu eksikliğin süresiz şikayet nedeni olduğu ve mahkemece takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiği- Ödeme emrindeki bu eksikliğin takibin değil, ödeme emrinin iptalini gerektirdiği-
İcra hukuk mahkemesinin kararının bozulmasından sonra yapılacak yargılamada verilecek kararın kesinleşmesinin beklenmesi, icra müdürlüğünün işleminin iptaline ilişkin şikayetin neticesini doğrudan etkilemeyeceğinden, dolayısıyla bekletici mesele yapılması gerekmediğinden, mahkemece, borçlunun 3. şahıslara gönderildiği belirtilen müzekkerelere itirazında herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca borçlunun belirttiği hususlarda tebliğden itibaren 3. şahısların cevap verebileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-