Şikayet yargılamalarının hasımsız olarak icra mahkemesinde görüleceği; ancak şikayetin yasal hasmına tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra karar kesinleşme şerhinin verileceği-
İcra müdürlüğünce haciz kararı verildikten sonra, borçlu tarafından icra müdürlüğü nezdinde haczedilmezlik iddiasında bulunulamayacağı gibi, bu iddianın icra müdürlüğünce kabul edilip, icra müdürünün verdiği ilk haciz kararından dönerek haczin kaldırılmasına karar verme yetkisinin de bulunmadığı- Bu doğrultuda olayda icra müdürlüğünce bu gerekçeyle haciz ihbarnamesi üzerine dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verme yetkisinin de bulunmayacağı-
İlamda, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğine göre, icra takibi derdest olup, takibe kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğinin kabulü gerektiği-
Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği-
Alacaklılar tarafından ibraz edilen tasarrufun iptali ilamı kapsamında alacaklıların haciz taleplerinin değerlendirilmesi ve taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin hükmün bulunmadığı, haciz yetkisi verilen tasarrufunun iptali ilamının icrası için kesinleşmesinin gerekli olmadığı düşünülerek haciz talebinin reddine ilişkin şikayette sonuca gidilmesi gerektiği- Kararın temyiz edilmesinden sonra şikayetçiler davadan feragat ettiğinden, davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
İcra emrinde belirtilen alacak kalemleri için, "fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi" yerine Merkez Bankası Azami Mevduat faizi uygulandığı iddiasıyla yapılan şikayetin süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
6352 sayılı K. mad. 58. ile değişik 2577 s. K. mad. 28/2 uyarınca, idareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesinin talep edilmesi, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatması gerektiği- Bu hüküm kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu konuda idarenin süresiz şikayete başvurabileceği-
İhale alıcısı, ihale şartlarını bilerek ihaleye girmiş olup KDV oranının %1 olması gerektiği iddiasıyla fazla ödediği KDV farkının iadesini talep etmişse de, mahcuz, KDV oranı belirtilerek satışa çıkarılmış olup, alıcı bu hususu bilerek ihaleye katılıp aracı satın aldığından, bu aşamada artık KDV oranına şikayette bulunma hakkının bulunmadığı- Herkes için bağlayıcı olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra, KDV’nin düşük olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine başvurularak şikayette bulunulmasının mümkün olmadığı-
Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olduğu her türlü davada, Kurum aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri, alacaklı veya vekilinin Kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine, bildireceği banka hesap numarasına, müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödeneceği, bu süre geçmeden Kurum aleyhine cebri icra yoluna başvurulamayacağı, belirtilen sürede ödeme yapılmaması halinde, söz konusu alacakların genel hükümler dairesinde tahsil olunacağı (5502 s. K. mad. 36)- Kuruma başvuru yapılması takip şartı olup, bu madde kapsamındaki şikayetlerin süresiz olarak yapılabileceği-
Taşınmaz mülkiyetinin tescille kazanılacağı, miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyetin tescilden önce kazanılacağı, bu hallerin varlığında malikin tasarruf işlemleri yapabilmesinin mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı olduğu-