İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, borçluya, hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğinin, borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem de yapmadığının görüldüğü, borçlunun, daha önce herhangi bir nedenle haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Alacaklının önceden başlattığı ilamsız takip dosyası derdest iken, alınan itirazın iptali ilamıyla hükme bağlanan alacaklar için aynı takip dosyasından düzenlenecek ek takip talebi ile bu alacakların takibi ve tahsili mümkün olduğundan, anılan alacaklar yönünden ayrıca ilamlı takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu-
İİK. mad. 150/ı uyarınca, ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK. mad. 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerektiği- Asıl borçlu Ltd. Şti.'ne takipten önce ihtarname tebliğ edilmediğinden, anılan borçlu yönünden İİK'nun 150/ı maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı- İpotek veren taşınmaz maliki 3. kişinin ipotek akit tablosunda belirtilen adresine çıkarılan ihtarnamenin, adres yetersiz olduğundan iade edildiği, bu durumda ihtarnamenin adrese ulaştığından söz edilemeyeceğinden, TMK'nun 887. maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığının kabulü gerektiği- O halde mahkemece, asıl borçlu Güçsan D.çelik San. Tic. Ltd. Şti. ve ipotek veren taşınmaz maliki 3. kişi Veli Ünlü yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin tümden reddi isabetsizdir.
İlama aykırı olarak faize faiz yürütülmek suretiyle fazla faiz talep edildiği yönündeki iddianın süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faize faiz yürütülmek suretiyle fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz şikayete tabii olduğundan, mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin başvurusu, ilama aykırı olarak takip yapıldığı ve icra emri gönderildiği sebebine dayalı olup, ilama aykırılık süresiz şikayete tabii olduğundan, borçlu isteminden açıkça feragat etmediği sürece, borcun ödenmesi ya da takip dosyasının infaz edilmiş olması şikayetin incelenmesine engel olmayacağı, borçlu, ödemeyi icra tehdidi altında yaptığını temyiz dilekçesinde de bildirdiği, bu halde mahkemece, borçlunun şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceğinden, mahkemece borçlunun faize yönelik itirazının esasını incelenmesi gerektiği-
Alacaklının başlatmış olduğu ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, aleyhine aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği şikayeti, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, süresiz şikayete tabi olduğu-
MÖHUK mad. 48/2 gereğince, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise bu kişinin teminattan muaf olacağı, somut olayda, şikayetçinin teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda hükme dayanak oluşturacak nitelikte herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı'nın ilgili biriminden sorularak alınacak yazının cevabına ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin sürdürülmesi sırasında taşınmazların haczedilmesi için, bunların haciz tarihinde takip borçlusunun adına tapuda kayıtlı olması zorunlu olduğu ve icra müdürü bu saptamayı yaptığı taktirde taşınmazı haczedileceği- Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı takip başlatıldığı, alacaklı ve borçlu arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi dayanak gösterilerek açılan dava ile tapu iptal ve tescil davasında gayrimenkulün borçlu adına tescil edildiği, ilamın kesinleşmediği görülmüş ise de, haciz tarihinde gayrimenkulün malikinin alacaklı olduğu icra takip dosyasında gayrimenkulün haczedildiği, haczedilen ve şikayet konusu yapılan gayrimenkulün malikinin borçlu olmadığı, malikinin alacaklı olduğu anlaşıldığından, borçlunun icra mahkemesine yaptığı şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-