Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmeyen şikayetçi borçlu hakkında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı icra takibi yapılamayacağı-
Tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin ve meskeniyet şikayetinin süreden reddinin isabetli olduğu- İİK. mad. 106 ve 110'a dayanan şikayetin istinafı/temyizi kabil olmadığı-
İcra mahkemesince basit usulle incelenen ihalenin feshi şikayeti reddedilmiş olsa da, temelde yolsuz tescil nedeni ortadan kalkmayacağından, tapu iptali-tescil isteğine ilişkin davanın görülmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin haczin İİK. 99 gereğince yapılması gerektiğine yönelik şikayetinin kamu düzeniyle ilgili ve süresiz şikayet niteliğinde olduğu-
İİK'nun 80. maddesiyle temin edilmek istenen amacın, borçlunun egemenlik alanındaki haczedilebilir nitelikteki mal, para vb. menkulleri belirlemek ve muhafaza altına almak olduğundan, borçlu ile istihkak iddia eden 3. kişi arasındaki organik bağın ispatı ve 3. kişinin istihkak iddiasının reddine yönelik ispat için evrak araştırması yapılamayacağı, bilgisayar ortamında araştırma yapma yetkisinin ancak CMK mad. 134 gereğince mahkeme kararıyla hakimler tarafından verilebileceği-
Takibe konu taşınmaz hakkında açılan tasarrufun iptali davasında yer alsa da, icra takibinin tarafı olmadığı görülen şikayetçinin takibin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Usulüne uygun olarak verilen icra kefaletinin ilam hükmünde sayıldığı, icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin kanunda öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılması gerektiği, bu gerekçeyle de icra emri tebliği üzerine şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması üzerine, mahkemece, TBK'nun 581 vd. maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin  İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilemeyeceği yasal dayanaklarıyla değerlendirilmiş, (icra kefaletinin) ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde; kefaletin geçersiz olduğuna değil, yalnzca bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve (somut olayda mevcut ise) icra kefili sıfatıyla yapılan işlemlerin iptali ile yetinilmesi gerektiği-
Takibin fazladan ödenen paranın istirdatına yönelik hükme ilişkin olması, yani, menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasına ilişkin olmaması halinde, ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
Sıra cetvelinin iptaline ilişkin davada taraflar arasındaki ticari nitelikte taşıt kredi uyarınca şikayetçi bankanın doğmuş ve doğacak tüm alacağı rehin ile teminat altına alınmış olduğundan takip yapılmamış olsa dahi sıra cetvelinde rehin alacaklısı şikayetçinin rehin limiti kapsamındaki diğer alacaklarda da önceliği olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği-
Sıra cetveline şikayete ilişkin davada, şikayete konu, 18.06.2015 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alan ve şikayet olunanın alacaklısı olduğu takip dosyası kapsamında bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine ilk haczin konulduktan sonra hacizden 16 ay sonra yapılan satışa ilişkin ihalenin feshine dair verilen kararın kesinleşmesinden 11 ay sonra ikinci satış talebinin yapıldığı dikkate alındığında ihalenin feshi davasının satış isteme süresini durduran nedenlerden olmasına rağmen dosyada konulan ilk haciz tarihi ile yapılan ikinci satış talebi arasında, süreleri durduran dava süreci hariç tutulduğunda, 2 yıllık satış isteme süresi aşılmış olduğundan, ilk haczin düştüğü ve şikayetin kabul edilmesi gerektiği-