Borçlu tarafından «şikâyet» adı altında yapılan başvurunun, hukukî niteliği gereği «itiraz» olarak değerlendirilebileceği çünkü, yapılan başvuruyu nitelendirmenin hakimin görevi olduğu–
«Tescil» hükmünün, «tahliye»yi kapsamadığı–
İdare mahkemesince verilen «yürütmenin durdurulması» kararının icra dairesince infaz edilemeyeceği–
Taşınmaz hakkında «ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği» hususunun tapu siciline şerh verilmesinden sonra, taşınmazı alan kişilere icra emri ya da ödeme emri gönderilmesine gerek bulunmadığı–
Kamulaştırma nedeniyle idare adına tescil edilen taşınmazın tahliyesi konusunda tebligat işlemi yapmaktan kaçınan icra dairesinin bu işleminin, süresiz şikâyete neden olacağı–
Alacaklının, ...TL limitli ipotekli alacağına yönelik «itirazın iptali» hakkında mahkemeden aldığı ilâmın, icra dairesince yine aynı limit üzerinden (ve bu limiti aşmayacak biçimde) uygulanacağı—
«Tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere» -yani, ayni alacağı iki kez tahsil etmemek koşuluyla- alacaklının borçlu hakkında hem «rehnin paraya çevrilmesi» hem de -elindeki senetlere dayanarak- «kambiyo senetlerine mahsus» haciz yolu ile takip yapabileceği—
Ahlâki bir görevin yerine getirilmesi için yapılan ödemelerin, nafakaya mahsuben yapıldığı belirtilmedikçe, nafaka borcuna mahsup edilemeyeceği–
HMK.’nın 84 ve MÖHUK’un 32. maddesinde açıklandığı üzere; icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin icra dairesinin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda oldukları; bu hususun, takip yapılmasının ön koşulu olup, kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle icra dairesince (ve icra mahkemesince) doğrudan doğruya gözetileceği – İcra dairesince (ve şikayet üzerine; icra mahkemesince) alacaklının mensup olduğu devlet ile ülkemiz arasında “mütekabiliyet” konusunda bir anlaşma olup olmadığının araştırılarak, böyle bir anlaşma yok ise icra müdürlüğünce belirlenecek teminatı yatırması için alacaklıya süre verilmesi gerekeceği – İngiltere, İngiliz Virgine Adaları ve Hollanda, İsviçre, Federal Almanya ile ülkemiz arasında teminat muafiyetine dair bir sözleşmenin bulunmasına rağmen, Yunanistan ve Kuveyt ile aramızda böyle bir sözleşmenin bulunmadığı-
Müflis şirket ortaklarının, şirket hakkında yapılan ihalenin feshini isteyemeyeceği-