Üçüncü kişiler tarafından -İİK.na göre- haczedilen malların üzerine, paraya çevrilmeden (satılmadan) önce kamu alacağından dolayı -6183 sayılı kanun hükümlerine göre- haciz konulması halinde, kamu alacağının da önceki hacze katılacağı ve satış bedelinin üçüncü kişi ile kamu idaresi arasında garameten -alacakları oranında- paylaştırılacağı (6183 s. K. mad. 21/I)–
Haciz tarihinden itibaren taşınırlarda bir yıl, taşınmazlarda ise iki yıl içinde satış istenmemesi halinde haciz düşeceğinden, bu süreler içinde haciz ettirdiği şeyin satışını istememiş olan alacaklıya sıra cetvelinde yer verilemeyeceği (Alacaklının alacağına sıra cetvelinde yer verilebilmesi için, haczinin düşmemiş olması gerektiği)–
İpotek kurarken taşınmaz üzerinde başka bir alacaklının haczi bulunduğunu gören alacaklının, ipotek kurulduktan sonra «haciz sahibi alacaklının alacağının gerçek olmadığını» ileri süremeyeceği—
Farklı tarihlerde uygulanmış olan ihtiyati hacizlerin aynı tarihte kesin hacze dönüşmüş olmaları halinde, satış bedelinin alacaklılar arasında garameten paylaştırılması gerekeceği–
«Fiili haciz» ile «trafik kaydına konulan haciz» arasında hukuki sonuçları bakımından bir fark bulunmadığı (her ikisinin de geçerli olup aynı sonuçları doğuracağı)–
Bir alacaklının; başka alacaklının yaptığı takipte, «borçlunun zamanaşımı itirazında bulunmadığını» ileri süremeyeceği (Çünkü, zamanaşımına uğramakla borcun ortadan kalkmadığı)—
Ödeme emrini alan borçlunun «itiraz müddetinden vazgeçtiğini» bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı «İİK. mad. 20» (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, «itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz» gibi sonuç doğurmayacağı)–