İcra mahkemesi kararı ile hükmedilen vekalet ücretine icra aşamasında yeniden vekalet ücreti talep edilemeyeceği yönündeki şikayetin kabulü gerekeceği-
Devlet Bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının ilgili bankalardan sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak ve birer yıllık dönemler halinde faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
Tahliye ve teslim kamulaştırmanın doğal sonucu olup, tahliyenin gerçekleştirilmesi takip yapılmasına bağlı olmadığından tahliye harcı alınmasının doğru olmadığı-
Borçlu tarafından aleyhine yapılan takipte ödeme emri tebliği üzerine borca itiraz süresi olan yedi günlük süre içinde borca itiraz edilmekle takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icra takibine devam edilerek haciz yapılmasının doğru olmadığı-
İcra hukuk mahkemesince tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, hesap tarihinde dosyada haciz bulunmadığı bu nedenle yapılan ödemenin hacizden önce yapıldığının kabulü ve tahsil harcının %7,92 oranında değil; % 3.96 oranı üzerinden hesaplanması gerekeceği-
6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6.maddesinin 7. fıkrasındaki Yasa değişikliğinin yürürlüğe girmesinden (11.06.2013) sonra yapılan ödeme sırasında icra harçları ve icra vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerekeceği-
İcra emrinin alt kısmında "borcunuzu hemen öderseniz" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilmesinin İcra İflas Kanunu'nda yerinin olmadığı; ancak bu durumun icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği; mahkemece, "borcunuzu hemen öderseniz" başlıklı bölümde yer alan 2. hesap kısmının icra emrinden çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, emekli maaşının ödenmekte olduğu banka şubesindeki doğmuş doğacak alacaklarının tamamının haczedildiği, bu nedenle şikayetinin İİK’nun 83.maddesi kapsamında değerlendirilip, borçlunun kendisinin ve ailesinin geçimini temin bakımından, kişisel ve sosyal konumu gözetilerek, gerektiğinde bilirkişiden rapor da alınıp, almakta olduğu maaş ve ücretlerden ne kadarı ile kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayabileceği saptandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa'nın Geçici 6. maddesinin son fıkrasında bu fıkra hükmünün bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanacağı düzenlemesinin İdare tarafından kamulaştırılmaksızın el konulan taşınmazlara ilişkin tazminat davaları ile kamulaştırma bedeli tespitine ilişkin davalar için geçerli olduğunun kabulünün gerekeceği, dava niteliği taşımayan İcra İflas Kanunu hükümlerine göre yapılan şikayet başvurularının bu kapsamda kalmadığı, bu nedenlerdir ki haczedilmezlik şikayetlerinin para alacaklarına ilişkin olup doğrudan taşınmaza ilişkin dava olarak nitelendirilemeyeceği, anılan son fıkra kapsamında düşünülemeyeceği-