103 davetiyesinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar vermek gerekeceği-
Borçlunun mernis adresi mevcut olduğundan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliği gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 35/2. maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığı halde anılan maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Mahkemece, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun takipten haberdar olduğu tarihin tesbit edilip, bu tarihe göre icra mahkemesine başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük süre içinde olduğunun anlaşılması halinde, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilerek, düzeltilen tarihe göre süresinde olması halinde borçlunun sair itirazlarının esasının incelenmesi gerekeceği-
Şikayete konu muhtırada faiz de talep edilmiş olmakla, ödenen paranın iadesine ilişkin muhtıranın alacaklıya tebliğ edildiği tarih itibariyle temerrüt gerçekleştiğinden borçlunun ancak bu tarih itibariyle faiz isteyebileceği, o halde mahkemece, muhtırada istenen faiz yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı, bu sürelere uyulmadan takibe geçilmesi halinde "takibin iptaline" karar verilmesi gerekeceği- Bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
Şikayetten sonra dosya borcunun ödenmiş olmasının, yapılan şikayet ihtirazi kayıt oluşturduğundan işin esasının incelenmesine engel olmadığı-
Haczin kaldırılması istemi ile icra müdürlüğüne başvuran borçlunun bu tarihte hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, icra müdürlüğüne yapılan itiraz sonuç doğurmayacağından ve icra mahkemesine sonradan yapılan başvurunun 7 günlük süreden sonra olduğundan borçlunun şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
İlamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği- Takip dayanağı ilamda faize hükmedilmemiş olduğundan, mahkemece, ilk karar tarihinden başlamak üzere, bozma sonrası hüküm altına alınan .... Euro üzerinden 3095 s. K. mad. 4/a maddesi gereğince faiz oranı bilirkişiye hesaplattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
E. hükmü içermeyen "tespite” ilişkin ilamların icra takibine konu edilemeyeceği, ancak, kesinleşmeleri halinde bu ilamlardaki vekalet ücreti ve yargılama giderine dayalı likit miktarların icra yolu ile infazının mümkün olduğu- Takibe dayanak yapılan işe iade ilamında, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamış olup bu ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazının da mümkün olmadığı-
Süresiz şikayet hallerinde yargılama sırasında ileri sürülen bu şikayet nedenlerinin de incelenip karara bağlanması gerektiği (HMK. mad. 30)- İlama aykırılık şikayetinin süresiz olarak ileri sürülebileceği-
Şikayetçi vekili, hakedişin öncelikle kendisine ödenmesini istediği, gerekli araştırmanın yapılarak, şikayetçinin vergi alacağının hakedişin doğduğu işten kaynaklanması halinde, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi, şikayetçinin vergi alacağının sıra cetveline konu hakedişden kaynaklanmaması halinde ise, garameye girip girmeyeceği değerlendirilmeksizin, hüküm kurulmasının doğru olmadığı-