Kaybolan icra dosyalarının ihyası ve icra dosyalarının zayi olması halinde yapılacak işlem-
Şikayete konu, icra emri incelendiğinde toplam 787.127,80 TL alacak belirlendikten sonra icra emrinin alt kısmında "bugün itibariyle borç durumunuz" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilerek, neticeten 867.471,32 TL toplam borç hesabının yapıldığı, yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yerinin olmadığı, ancak bu durumun icra emrinin ya da takip talebinin iptalini gerektirmeyeceği-
Borçlunun, şikayet nedenleri ilama aykırılık niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği-
İİK.nun 82. ve 16. maddesinde icra memuruna tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haciz yapılan adresin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisinin bulunmadığı, böyle bir durumda yapılması gereken işin, istihkak iddiasının tutanağa geçirilip İİK'nun 97. ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmek olduğu-
Şikayete konu hususun, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olmakla icra takibi sonuçlanıncaya kadar ileri sürülebileceği-
İcra emrinin tebliği üzerine İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581. ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlamda hakkında hüküm kurulmayan kişiye karşı ilamlı takip yapılamayacağı-
Arsa sahibi aleyhine açılan tapu iptali ve tescili davasında yargılama aşamasında tüketici mahkemesinin yazısı ile tapu kaydına "kesinleşmemiş mahkeme kararı vardır" şerhi yazılması halinde önceden tesis edilen ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması olanağı bulunmadığı- Hükmün kesinleşmesinden sonra tapu kaydına yazılan şerhlerin lehdarlarının tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişi konumunda sayılmayıp TMK mad. 1023'ün korumasından yararlanamayacakları-
Bir şikâyetin görülmesi ya da icranın geri bırakılması isteminin karara bağlanabilmesi için ortada derdest bir icra takibi olması gerektiği-
İcra mahkemeleri kararları kendi aralarında kesin hüküm oluşturacağı- Aynı konu, aynı taraf ve aynı sebebe dayalı olarak derdest bir itiraz dosyasının bulunması halinde istemin reddine karar verilmesi gerektiği-