İcra mahkemesince; haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun davalı 3. şahıstan kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının olup olmadığının net olarak tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerekeceği-
12. HD. 22.02.2024 T. E: 532, K: 1712
İİK'nın 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirleneceği; diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, borçlunun, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, İİK’nın 89/1. maddesi kapsamında haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunmasının zorunlu olduğu-
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının İİK'nın 89/3 maddesindeki 15 günlük süreden sonra açıldığından İİK'nın 72. maddesi hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekeceği - Buna göre, menfi tespit davasında verilen ret kararının, İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca icra takibine etkisi bulunmadığından icra müdürlüğünün şikayete konu kararında usul ve yasaya aykırı olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği-
İİK 89/4 hükmünde yer alan tazminatın konusunun, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarar olduğu- Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısının ispat etmesi gerekeceği- Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebileceği- Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
İİK'nın 89/4. maddesindeki tazminatın konusunun, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zararın tazmini olduğu- Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısının ispat etmesi gerekeceği- Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebileceği-
7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen CMK'nın 286/2-d uyarınca; ilk defa Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, İlk Derece Mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı- İİK 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat istemine yönelik olarak nisbi harç yatırılmamış olduğundan, harç noksanlığının tamamlattırılıp delillerin değerlendirilmesi gerektiği- Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti için her iki tarafa ait tüm ticari defter ve belgeler ile birlikte banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun 3. şahıs şirketten kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının olup olmadığının net olarak tespit edilmesi gerektiği-
7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen CMK'nun 286/2-d uyarınca; İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı-
Takip dayanağı ilamda, hakikate muhalif beyanda bulunmak suçuna ilişkin mahkumiyet kararı ile birlikte İİK'nın 89/4 maddesi uyarınca tazminata hükmedildiği, takip tarihi itibari ile dayanak ilamın kesinleşmediği anlaşılmış olup, uyuşmazlığın şikayet tarihi itibari ile değerlendirilmesi gerektiğinden dayanak ilamın kesinleşmeden infazının mümkün olmadığı, o halde, İlk Derece Mahkemesinin şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararın yerinde olduğu-
Her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; şikayet dilekçesinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmekle, şikayetçi 3. kişiye 3. haciz ihbarnamesi 15.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine de en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekeceği-