İkinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra, üçüncü kişinin takip borçlusuna yapacağı ödemenin takip alacaklısına karşı geçerli olmayacağı–
Üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine yönelik itirazının dosyadan kaybolmasının üçüncü kişi aleyhine sonuç doğurmayacağı–
Birinci (ve ikinci) haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle, davacıya ikinci (şimdi; üçüncü) haciz ihbarnamesi göndermiş olan davalının, dava açılmasına sebebiyet vermemiş ise de, duruşmaya gelip ilk oturumda davayı kabul etmemiş olması halinde -HUMK. 94/II (şimdi; HMK. 312/2) gereğince- yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekeceği–
Üçüncü kişiye İİK. 89’daki koşulları içermeyen «haciz müzekkeresi (yazısı)» gönderilmesi ve üçüncü kişinin buna yedi gün içinde cevap vermemesi halinde borcun bankanın zimmetinde sayılmayacağı ancak bu «haciz müzekkeresi (yazısı)» üzerine bankanın borçlunun mevduatına haciz koyabileceği–
Borçlunun limited şirketteki ortaklık payının, İİK. 89’a göre doğrudan doğruya haczedilemeyeceği ancak şirket ortağı (borçluya) isabet edecek kâr payının haczedilebileceği– Not: 6102 sayılı yeni TTK. nun 133/(2) maddesinde sermaye şirketlerinde alacaklıların, borçlu ortağın senede bağlanmış veya bağlanmamış paylarının İİK. nun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilecekleri açıkça öngörülmüş olduğundan bu yeni düzenleme karşısında -eski 6762 sayılı TTK. nun 522. maddesi yürürlükten kaldırılmış olduğundan- limited şirket ortağından alacaklı olan kişiler borçlu ortağın limited şirketteki payına haciz koyup sattırabileceklerinden yukarıdaki içtihatların önemi kalmamıştır-
Borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için bu kişilere mutlaka İİK. 89’a göre «haciz ihbarnamesi» gönderilmesinin gerekmediği, bunun yerine «haciz müzekkeresi (yazısı)» gönderilmesinin de yeterli olduğu–
Alacaklının, üçüncü kişinin verdiği cevaba karşı -«cevabın doğru olmadığı» gerekçesiyle- «itirazın kaldırılması» için icra mahkemesine başvuramayacağı ve daha sonra bu başvurusunu ıslah yoluyla -İİK. 89/IV’e göre- «tazminat ve ceza» istemine çeviremeyeceği–
İcra mahkemelerinin -Anayasa’nın 152. maddesi anlamında- “mahkeme” olduğu- İİK. 89/III uyarınca genel mahkeme yerine yanlışlıkla icra mahkemesinde açılan menfi tesbit hakkında icra mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, HUMK. 193’e (şimdi; HMK. mad. 20'ye) göre on gün (şimdi; iki hafta) içinde dosyanın genel mahkemeye gönderilmesi üzerine, davanın süresinde açılmış sayılacağı–
Alacaklının, İİK. 89/IV uyarınca «üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmasından dolayı tazminatla sorumlu tutulması» için icra mahkemesinde açtığı davada genel hükümlere göre yargılama yapılarak tacir olan tarafların ya da üçüncü kişi kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği–