Karı koca arasındaki MK. 683’e dayalı eşya davalarında, eşyanın kime ait olduğu hususunda tanık dinletilebileceği–
Köy yollarından, köy halkının yararlanması sözkonusu olduğundan, bu yoldan doğrudan doğruya yararlanması engellenen kişinin, yola elatan kişi aleyhine, elatmanın önlenmesi davası açabileceği, mahkemece «sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine» karar verilemeyeceği–
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapı-larak hüküm kurulamıyacağı, gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda, hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesinin gerektiği–
Mirastan doğan iştirak halindeki mülkiyette, ortaklardan birinin ya da birkaçının kendi adına MK.nun 683. maddesi hükmüne dayanarak üçüncü kişilere karşı açtığı elatmanın önlenmesi davalarında, davanın yürütülebilmesi için diğer ortakların onamının (muvafakatının) alınması ya da MK.nun 640.maddesi uyarınca bir mümessil tayin ettirilmesi gerekeceği-
Davacı dava dilekçesinde «dava konusu eşyaların mevcutsa aynen, değilse dava tarihindeki bedellerini» istemişse, istek dışına çıkılarak eşyaların kararın infazı tarihindeki değerlerinin tahsiline hükmedilemeyeceği–
MK. 683 ve 737’e dayalı «elatmanın önlenmesi ve yıkım» istemli da- valarda araştırılacak hususlar – «Davacının çapına, duvar yapmak ve pa- no asmak suretiyle bir elatmanın mevcut olup olmadığının saptanması için zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde taraf-ların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun rapor alınmasının zorunlu olduğu – E.tmanın mevcut olmadığının belirlenmesi halinde, davanın «komşuluk hukuku»na göre incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği –
Davacının kayden maliki bulunduğu taşınmazın bir bölümüne da-valının tuğla atıkları dökülmek suretiyle elattığının sabit olması halinde, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
İhale kesinleşip, satılan taşınmazın alıcı adına tescil edilmesinden sonra, icra mahkemesince verilen ihalenin feshine ilişkin karar uyarınca satış (icra) memurluğunca, Tapu idaresine «tescil işleminin iptali» doğrultusunda tezkere yazılamayacağı— Daha önce gerçekleştirilen tescil işleminin ancak açılacak «tapu iptali ve tescil» davası sonucunda alınacak ilam ile ortadan kaldırılabileceği-
«Suya yapılan elatmanın önlenmesi davasına bakan mahkemece (adli yargı yerince) yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilerek dosyanın idari yargı (ya da idari yargıda görevsizlik verilmesi üzerine adli yargıya) gönderilmesi olanağı bulunmadığı»na ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesi Kararı–
«Dava konusu taşınmazın kamuya ait yer olmadığının tesbiti ile elatmanın önlenmesine karar verilmesi» istemiyle açılan davaya, adlî yargı yerinde bakılacağı–