Sona eren kira ilişkisinden sonra davalının haksız elatan durumunda sayılacağı ve hakkında açılan elatmanın önlenmesi davasının kabulü gerekeceği–
Dava konusu uyuşmazlıkta olduğu gibi, müşterek mülkiyet altındaki taşınmazlarla ilgili olarak , paydaşlar arasında oluşmuş ve uzun bir süre uyulmak suretiyle kararlılık kazanmış bir fiili taksimin ortaklık hukuken sona erdirilinceye kadar sürdürülmesinin her bir paydaştan öncelikle iyiniyet kuralları uyarınca beklenmesi gereken bir davranış biçimi olduğu, o nedenle her bir paydaşın, diğerlerinden mevcut fiili taksime uyulmasını beklemek; buna aykırı davranıldığı takdirde de, bu aykırılığın yasal yollardan ortadan kaldırılmasını ve doğan zararının tazminini istemek hakkına sahip olacağı-
Ruhsatnamede yazılı alanda, yer altı ve yer üstündeki madenlerin saptanması ve koşulları oluştuğunda onları belli bir süre işletme hakkı veren maden arama ruhsatında ve buna bağlı olarak yapılan kira sözleşmesinde açıkça yazılı olmayan ve davalılarca fiilen çalıştırıldığı saptanan kum ocağınıda kapsadığı anlamını çıkarma olanağının bulunmadığı, o halde davalıların buradan kum çıkarmak için ruhsatname almadıklarının ve bu amaçlı kiralama yapmadıklarının kabulü gerekeceği, hal böyle olunca, önceki kira aktinin sona erdiği tarihten itibaren dava tarihine kadar çıkarılan kumun, uzman bilir kişiler huzuru ile yapılacak keşifle fenni ve bilimsel ölçülere göre saptanıp dava tarihine göre rayiç fiyatı üzerinden belirlenecek gerçek zararın hesaplattırılarak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline kararı verilmesi gerekeceği-
Bir taşınmazın birden çok kişiye satışının vaad olunması halinde, geçersiz olmadıkça veya feshedilmiş hale gelmedikçe, eski tarihli söz-leşmeye değer verileceği–
Tapu dışı satın almaya dayalı hakkın korunmasına dayanan davalarda, çekişmeli taşınmazın dava tarihinde değeri esas alınmak suretiyle Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olacağı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemini içeren da-valarda, davalının «iyiniyetli» sayılamayacağı–
Müşterek mülkiyet konusu taşınmazlarda paydaşların yararlandıkları bir kısım varsa, paydaşın paydaş aleyhine elatmanın önlenmesi da-vası açamayacağı, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın, «taksim» veya «ortaklığın satış suretiyle giderilmesi» davası açması gerekeceği–
Mera, yaylak ve kışlakların «mülkiyet» ve «yararlanma» hakkına ilişkin uyuşmazlıklara adlî yargı yerinde bakılacağı–
Kadastral bir planın uygulanmasında aslolan ölçümün kadastro sırasında konulan ve o haliyle korunan nirengi ve poligon noktalarından yararlanılarak yapılmasıdır, nirengi ve poligon taşlarının bulunamaması durumunda ise, kadastro sırasında var olan sabit sınır ve tesisler uygulamada dikkate alınmak ve bunlara poligon noktası niteliği verilerek ölçüm yapılmasının gerekeceği-