Davalıya kiraya veren kişinin kira sözleşmesi yapma yetkisinin bulunmaması halinde, davalının haksız işgalci durumuna düşeceği, hakkında açılan elatmanın önlenmesi davasının kabulü gerekeceği–
Keşif ve bilirkişi raporları ile kum ocağı ruhsat sahası içinde kalan kısmı işletirken kum ocağının bitiğindeki ruhsatlı alan dışına taşarak buradan da kum çıkardığı anlaşılan davalının dava konusu yerden müdahalesinin menine ve tahrip ettiği meranın eski hale getirilmesi için belirlenecek tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Kat mülkiyeti kurulmuş olan ana yapıda kat maliki olan davacının, taşınmazda kayda dayalı her hangi bir hakkı bulunmayan davalının orta yere müdahalesinin önlenmesini isteyebileceği–
Davacının "kadim"lik iddiasında bulunması halinde; dava konusu yerde yararı bulunmayan komşu köy veya belde mensuplarından çevreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız kişilerden bilirkişi seçilerek, aynı konuda bulunan tanıkların taşınmaz başında dinlenerek, ayrıca nizalı yerin toprak yapısı ziraat ve jeoloji mühendislerinden oluşturulacak heyetle incelenerek mera karakteri taşıyıp taşımadığı da araştırılarak sonuca gidilmesi gerekeceği–
Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan yere yapılan elatmanın önlenmesi davasında önce kıyı kenar çizgisi haritasının düzenlenip düzenlenmediği araştırılması ve üç jeolog bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulu aracılığı ile keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–
Mevcut bir kira sözleşmesi sona ermeden sözleşmeye konu taşınmazların başkalarına kiralanamayacağı ve yeni -geçersiz- sözleşme uyarınca kiracı konumunda görünen kimselerin kira konusu taşınmazlara el atmalarının hukuken korunamayacağı–
Davacının «suya yapılan elatmanın önlenmesi» istemine dayalı olarak açtığı ve kesinleşen davadan sonra, davalının kuyusunun derinliğini arttırdığı ve bu nedenle davacının kuyusunun etkilendiği gözönünde tutulursa, açılan ikinci «el atmanın önlenmesi» davası için -artık davanın nedenini oluşturan olaylar farklı olduğundan- bir kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceği–
Çekişmeli meradan yararlanma hakkına sahip olanların, bu yararlanmalarının engellenmesi halinde doğrudan dava açabilecekleri–
Gayrimenkul mükellefiyetinin “Taşınmaz yükü ” sınırlı ayni hak olduğu, mutlak aynı hak olan mülkiyeti ortadan kaldıran hak düşürücü sürenin, sınırlı aynı hakkı ortadan kaldırmayacağının da düşünülemeyeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davalarda taraf tanıklarının dinlenmesi, keşif yapılması, uzman bilirkişiye tarafların çap kayıtlarının yöntemine uygun bir şekilde uygulattırılması ve gerçekten dava konusu parsele elatmanın bulunup bulunmadığının kesin olarak tesbit edilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği–