Taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşulun iyiniyet olduğu, davacı taşınmazda aldığı pay sebebi ile mülkiyet hakkı sahibi olmuş ve yapısı Türk Medeni Kanununun 683. maddesi hükmünce korunma altına alınmış iken payını başka kişilere satmış, bundan sonra temliken tescil davasını açmışsa, kendisinden beklenen hiçbir özeni göstermeyen davacının iyiniyetli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Kayden malik bulunulan taşınmazdan yararlanamayan bir paydaşın yararlanmaya engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesini her zaman isteyebileceği, ancak, o paydaşın payına karşılık taşınmazda çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açtığı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı bulunmadığı-
Kamu yararı nedeni ile bir kimsenin tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığı ancak davalının da tapu kaydının iptalinden dolayı tazminat talebinde bulunabileceği-
Kişisel bir hak olan kiracılık hakkının bu bağıta icazet vermeyen ayni hak sahibne karşı ileri sürülemeyeceği-
Davacı (karşı davalı) A. Turizm Ticaret A.Ş'nin haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın davalının kiralamak suretiyle kişisel hak sahibi olduğu 2740 sayılı parsele elattığı belirlenmek suretiyle, bilirkişilerin bilim ve tekniğe uygun şekilde tayin ve tespit ettikleri tazminatla, elatmanın önlenmesi isteklerinin hüküm altına alınması ve fazla isteklerinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı-
Birlikte mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazda paydaşlar arasında rızai taksim yapılarak zeminde fiilen kullanım şekil belirlenmiş ise, bu taksime göre muarazanın önlenmesi isteminin paydaşlar arasında müdahalenin meni davası olarak değerlendirilmesi gerekeceği-
Sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulamanın, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarım belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği -dolu pafta sistemi- genel ilke ile bağdaşmayacağı-
Mahkemece imtiyaz süresi dolmuş veya fesih kesinleşmişçesine intifa ve irtifak haklarına ilişkin şerhlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Geçit hakkı kurulması nedeniyle taşınmazda bir değer kaybı oluşması halinde bunun alacaklısının intifa hakkı sahibi değil mülkiyet hakkı sahibi olacağı-