6100 sayılı HMK. 4/c (1086 sayılı HUMK'nun 8/II-3) maddesinde yazılı zilyetliğin korunması istemi ile açılan dava olup; temelinde ayni bir hak iddiası olmadığı için TMK'nun 683. maddesine dayalı müdahalenin önlenmesi isteğinin olmadığının kabulü gerekip, MK 981. ve devamı maddeleri gereğince davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait olması gerekeceği-
Davaya konu muhdesatların üzerinde bulunduğu 279 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının giderilmesi için dava açıldığı ve davanın halen derdest olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki ortaklığın giderilmesi davasında parsel üzerindeki muhdesatların davacıya ait olduğu kabul edilmediğinden paydaşlar arasında oybirliği sağlanamadığından muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılmasının zorunlu olduğu; davanın muhdesatın aidiyeti davası olduğu-
Davaya konu edilen yerin değinilen mahkeme kararına konu edilen yerle aynı olması halinde Hazinenin taşınmazla mülkiyet ilişkisinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddedilmesi, aksi taktirde başka bir ifadeyle tescil ilamı kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde anılan yer arzın tabii maliki olan Hazineye ait olacağından davanın kabul edilmesi gerekeceği-
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden (6100 sayılı HMK'nun 323/1-a maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılan celse, karar ve ilam harçlarından da) ve vekalet ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı-
Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, HMK'nun 259. maddesi uyarınca ve Daire uygulamasına göre uyuşmazlık taşınmaza ilişkin olduğundan tanıkların davaya konu taşınmaz başında dinlenmesi gerekeceği-
Dava, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin olup, dahili davalı üniversitenin uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerindeki binada kamulaştırma öncesine ait bir isteği olmadığı gibi, uyuşmazlığın niteliğine göre davada yer alması da gerekli olmayıp, dahili davalı üniversite yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Karar kesinleşinceye kadar davadan feragat mümkün olduğu, mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra karar düzeltme aşamasında davacı ve vekili tarafından davadan feragat edildiği ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisinin yerel mahkemeye ait bulunduğu-
Gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerekeceği-
Kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenmesi; sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerekeceği-
Dava, TMK’nun 683. maddesi çerçevesinde ayni hakka dayalı olarak çözümlenmesi gereken miras payına yapılan müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkin olup, dava konusu binanın yıkılıp yıkılmadığının ve yerine yeni binanın yapılıp yapılmadığının yapılmış ise kim ya da kimler tarafından yapıldığının belirlenmesi gerekeceği-