Davalının 3. kişi konumunda bulunduğu, çekişmeye konu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan, hukuken korunmaya değer üstün hakkı bulunmaksızın kullanmak suretiyle müdahale ettiği gözetilerek kayda üstünlük tanınmak suretiyle mutlak elatmanın önlenmesine hükmedilmesi gerekeceği-
Çekişmeli taşınmazların davalı tarafından vekil sıfatı ile kiraya verildiği ve davacı ile davalı şirket arasında kira ilişkisi bulunduğundan, taşınmazı haksız olarak kullanan kişinin malike ödemekle yükümlü olduğu ecrimisil koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği- Davacının kira alacağı varsa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca görevli mahkemede kira alacağı için dava açabileceği-
HMK 297/2. maddesi gereğince açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde mahkemece yola müdahalenin önlenmesine ve kal'ine karar verilen bölümlerin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerekeceği-
Hüküm sonucunun 1. bendinde "bir kısım istinat duvarının yapıldığı, bir kısmının kaldığı anlaşılmakla bu bölüm yönünden istinat duvarının davalı tarafça yapılmaması halinde ...TL yapı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Mahkemece dava konusu yerde keşif yapılarak müdahale edildiği iddia edilen yerin kimin tapu kaydı kapsamında kaldığı, ortak alan olup olmadığı ve tarafların kat maliki olup olmadıkları belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteklerine ilişkin davanın hükmedilmesi istenen eski hale getirme bedeli üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşıldığından, davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Paylı mülkiyete tabi çekişmeli taşınmazda, mirasçılar arasında rızai ve fiili taksim yapıldığına ilişkin çelişkinin giderilmesi sonucuna göre, ecrimisil miktarının hesaplanması gerektiği-
Tecavüzlü durumun meydana gelmesinin davalının iradesi dışındaki kamusal işlem sonucu oluşması halinde, davalının davanın açılamasına sebebiyet verdiği kabul edilemeyeceğinden davalıya kusur yüklenemeyeceği ve  yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalının sorumlu tutulmaması gerektiği-
E.tmanın önlenmesi davası derdest olup, derdest bir davanın mevcudiyeti halinde çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro işleminin kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği, yargılama sırasında yapılan kadastro işlemleri sırasında tutanağın şeklen kesinleştirilmiş olmasının hatalı olduğu-