Bilirkişi tarafından belirlenecek değere göre artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla katılma alacağı isteğine ilişkin açılan davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve davacı tarafça sonradan bedel artırmaya ilişkin sunulan dilekçenin ıslah dilekçesi değil, talep açıklama dilekçesi olduğu, mahkemece, davanın kısmi dava ve sonraki dilekçenin de ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemenin ilk kararının reddedilen araca ilişkin talebin reddi yönünden davacı kadın vekili tarafından temyiz edildiği ve hükmün sadece ticari plaka yönünden bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece, bozma ilamına uyulduğuna göre, katılma alacağı talebinin niteliği gereği hukuki sebebi aynı olan tek alacak davası olması nedeniyle bozma ile bir önceki karar ortadan kalktığından infazda tereddüt oluşmaması bozma sonrası verilecek yeni karar ile alacak miktarları ve kabul-ret oranları değişeceğinden infazda tereddüt oluşmaması ve temyiz edilmeyerek bozma kapsamı dışında kalması yolu ile taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış hak oluştuğu da gözetilerek bozma kapsamı dışında kalan tasfiye konusu diğer mallar (taşınmaz ve araç) yönünden de yeniden hüküm kurulması gerekirken, sadece bozma kapsamındaki yönlerden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen katılma alacağı davasında asıl dava yönünden verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk ...
İlgili bağlantılar