İİK’nın 170/b uyarınca, itiraz eden borçlunun, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemeyeceği- Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tamamının takip tarihinden önce ödendiğini beyan ettiği, ödeme iddiasının alacaklı bankaya yapılan ödeme belgesine dayandırıldığı, senet metninden anlaşılamadığı, alacaklının da ödeme iddiasını kabulünün bulunmadığı anlaşılmakla söz konusu iddia yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Somut olayda, alacaklı tarafından takibe konu edilen senetlerde tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanındaki adreste de idari birim yazılı olmadığından, tanzim yeri içermeyen dayanak belgenin, 6102 sayılı TTK'nın 776/1-f maddesi gereğince kambiyo senedi vasfında bulunmadığı, icra takibine konu alacak hangi zamanaşımı süresine tabi ise, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde de aynı zaman aşımı süresinin uygulanacağı, bu durumda, kambiyo senedi niteliği taşımayan dayanak belgelerin, bono niteliğinde olmayıp, adi havale hükmünde olduğundan takip, dayanak senetlerin tanzim tarihleri itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 146. maddesinde düzenlenen on yıllık zaman aşımına tabi olacağı, takipte bu sürenin dolmadığı ve dolayısıyla zaman aşımının gerçekleşmediği anlaşıldığından, mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Muteriz borçlular, takip konusu senedin teminat senedi olduğuna dair senet arkasında yazılı olan ibarenin tahrifat yapılarak silindiğini belirterek borca itirazda bulunmuş olup, mahkemece söz konusu iddia yönünden bir inceleme yapılmamasının isabetsiz olduğu-
Alacaklının alacak davası açması halinde kötüniyet tazminatının tahsilinin dava sonuna kadar erteleneceğinin kabulünün gerektiği-
Takibe konu alacağın tüm fer'ileriyle birlikte tamamiyle sona erdiğini gösteren, İİK'nın 71/1. maddesinde belirtilen bir belge şikayetçi borçlu tarafça gösterilemediği gibi davalı alacaklının takibe konu borcun para yahut başka bir şekilde ifa edildiği yönünde ikrarı bulunmadığı gerekçesiyle borcun takip tarihinden sonra itfa edilmesinin tüm icra takip giderleri ve ferileri ile birlikte sağlanmasını gerektirdiği yönündeki istinaf başvurusunun kabulüne-
Senedin bedel hanesinde tahrifat yapıldığı iddiası, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olduğundan, süresinde yapılmış bir itiraz ya da şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebileceği- İmza itirazında bulunulduktan sonra, ek dilekçe ile takip konusu senedin bedelinde tahrifat yapıldığı belirtilerek borca kısmi itiraz bulunulabileceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, senet dışındaki belgeye istinaden teminat olduğuna ilişkin iddianın, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği- Takibe konu bonoların 'neyin teminatı olduğuna dair' belgenin, yasal beş günlük sürede sunulmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece mirasın hükmen reddine dair davanın açılıp açılmadığı belirlenerek açıldığının tespiti halinde bekletici mesele yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak çekin, keşide tarihi 27/12/2008 olup, ibraz süresi 03/02/2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tâbi olduğu, o halde, mahkemece, borçlunun zamanaşımı şikayetinin kabulü ile İİK.nun 71/son maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan iki adet çek bulunmakta olup karar düzeltmeden de geçerek kesinleşen bozma ilamı uyarınca, şikayetin bir çek yönünden kabulü gerektiği-