Tazminat istemine konu olayın davalı Belediyenin hizmet kusuruna dayanması halinde, tazminat istemine ilişkin davanın, idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği-
Davacı davasını, yürürlükte bulunan kanuni düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış ise "yargı yolu bakımından görevsizliğe" dair verilecek kararla birlikte; harç, masraf ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerektiği-
Davacı-alacaklı üçüncü kişi belediyenin haciz ihbarnamesine karşı verdiği cevabının gerçek olmadığını aslında borçlunun Belediye nezdinde hak edişleri olduğunu ancak Belediyenin borçlu ile muvazaalı işlem yaptığını iddia ederek tazminat isteminde bulunduğundan, uyuşmazlığın çözümünde icra hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamayacağı kuralının istisnasını, "dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması" oluşturduğu- Somut olayda, davacının dava dilekçesinde haftada 7 gün 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmesi karşısında günlük çalışmanın 12 saat olduğunun kabulü gerekirken, hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olmadan; ondan fazlasına hükmetmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı Orman Genel Müdürlüğü'ne yönelik davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-d maddesindeki "Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları" şeklinde hüküm altına alınan dava şartının (pasif husumet) yokluğu nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Konut sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin davada anataşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu-
Hasar tarihi itibariyle anataşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanılıp başlanmadığının araştırılması ve üçte ikilik kullanımın olması halinde, uyuşmazlığa yine kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınarak, davada sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
İşyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin davada; HMK mad. 4 uyarınca, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazlara ilişkin, İİK'nın ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak ve kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan, davacı sigorta şirketinin sigortalısı ile davalı arasında zarara uğrayan taşınmazın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi mevcut olup uyuşmazlık temelde kira akdine dayandığı dikkate alınarak, mahkemece, davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Sözleşmenin iptali davası-
Konut sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemi- Davalıya husumet yöneltilmesine neden olan bağımsız bölüm ile davacının yönetimindeki binada davaya konu hasar tarihi itibariyle kat mülkiyetine geçilmediği anlaşılmakla, KMK'nun 17/3. maddesi gereği, hasar tarihi itibariyle anataşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanılıp başlanmadığının araştırılması ve üçte ikilik kullanımın olması halinde, uyuşmazlığa yine kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağının dikkate alınması gerekmesi nedeniyle uyuşmazlığın çözüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemesi olabileceğinin mahkemenin davada görevli olup olmadığının hükümde tartışılması; mahkemenin görevli olduğu sonucuna varılması halinde işin esası hakkında hüküm tesisi; aksi halde ise, görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-