Ecrimisil isteği-Bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise, bu görevsizlik kararının, dosyanın gönderildiği mahkemeyi bağlamayacağı- Ecrimisil isteğine ilişkin davanın, genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacı vekilince ara karar gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmişse de, yeterli açıkta olmayan ve usulüne uygun ihtar içermeyen ara kararlar gereğince davanın reddinin hatalı olduğu-
İflas sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikayetlerin kural olarak, iflas sıra cetvelinin ilanından itibaren 7 gün içinde açılması gerektiği, tebligat masrafı yatıran alacaklılar için bu süre tebliğden itibaren hesaplanacağı- Alacağının sırasına yönelik itiraz icra mahkemesince inceleneceği-
Sicil müdürlüğü tarafından tescile davet edilmesine rağmen, süresi içinde tescil için başvuru yapılmaması veya tescilden kaçınma sebeplerinin bildirilmesi halinde, bu durumun karar verilmek üzere ticaret sicil müdürlüğü tarafından asliye ticaret mahkemesine bildirileceği ve mahkemenin, ilgili durumun sicile tescili gerektiğine kanaat getirirse, sicile tescil emrini içeren bir karar vermesi gerektiği- Davacı dava dilekçesinde, "davalının dava dışı ortağına ait hisselerin devredildiğinin tespitini" talep etmişse de, bu dava dilekçesinin, asliye ticaret mahkemesine bildirim istemi olduğu (TTK. 33) kabul edilerek, davalı tarafın tescilden kaçınmakta haklı olmadığı tespit edildiği takdirde, mahkemece tescili emreden nitelikte karar verilmesi gerektiği, "tespit davası açan davacının hukuki yararının bulunmaması" nedeniyle "davanın reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Ticari taksi sahibi ile aracı kullanan şoför arasındaki ilişkinin, "iş sözleşmesi" veya "hasılat kirası" olduğu durumlar- Taksi şoförünün, araç sahibine her gün düzenli olarak yaptığı ödemeden geride kalanın kazanç olduğu bir ilişkide ekonomik riski taşıyanın şoför olduğu ve bu durumda taksi şoförü ile araç sahibine arasındaki ilişkinin iş ilişkisi olmayıp kira akdine dayandığı ve uyuşmazlığın iş mahkemelerinin görevi kapsamında olmadığı-
Mahkemece; davalının yönetimindeki binada davaya konu hasar tarihi itibariyle kat mülkiyetine geçilmediği anlaşılmakla, KMK'nun 17/3. maddesi gereği, hasar tarihi itibariyle ana taşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ve üçte ikilik kullanımın olması halinde, uyuşmazlığa yine kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağının dikkate alınması gerekmesi nedeniyle uyuşmazlığın çözüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemesi olabileceğinin mahkemenin davada görevli olup olmadığının hükümde tartışılması gerekeceği-
Mahkemece, davacı vekiline dava şartı olarak belirlediği gider avansına yönelik gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamak, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermek suretiyle kesin süre verilmesi ve kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da açıkça yazması gerekirken, kesin süre verilmeden doğrudan gider avansı eksik olduğundan davanın reddinin isabetli olmadığı-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği ancak itiraz yalnızca sıraya yönelikse İcra Mahkemelerinin görevli olduğu- İpotek akdinde yer alan "rehin tesis edilen taşınmazın, bankanın, doğmuş ve doğacak diğer tüm alacaklarının da teminatını teşkil ettiğine" hüküm, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görülürken itiraz yalnız sıraya yönelik ise görevli mahkemenin İcra Mahkemesini olduğu- Konut kredisi (tüketici kredisi) teminatını teşkil etmek üzere düzenlenen ipotek akdinde yer alan, "rehin tesis edilen taşınmazın, bankanın, doğmuş ve doğacak diğer tüm alacaklarının da teminatını teşkil ettiğine" dair hüküm, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
İş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin davada, davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlük tarihinden sonra açılmış olmasına ve HMK.'nun 4. maddesi hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu-