Derdestliğin davanın reddine karar verilmesi hususunda geçerli bir durum oluşturmayacağı-
İşyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkin davada hasar tarihinde davacının sigortalısının da bulunduğu davalıların maliki olduğu taşınmazın, kat mülkiyeti kurulmuş bir taşınmaz olduğu anlaşıldığından, davada sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
HMK mad. 4 uyarınca; dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu-
Konut sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi- Kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazdaki davalıya ait bağımsız bölümden kaynaklandığı ileri sürülen zararın rücuen tahsiline ilişkin davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu-
Birleşen davada sigortalı işyerinde oluşan su hasarı sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olması üzerine, ödediği tazminatın işyeri maliki tarafından tahsilini talep ettiği davada, dava dışı sigortalı işyerinde kiracı olduğunun anlaşılması, dava dışı sigortalı ile birleşen davada davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesine dayanması, sigortalı ile davalı arasında uyuşmazlığın kira ilişkisinden doğması; birleşen davanın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi hususları dikkate alınarak, sigortacı tarafından halefiyet yoluyla açılan birleşen davanın da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Arabuluculuk tutanağında, tarafların anlaştıkları yada anlaşamadıkları alacak kalemleri tek tek belirtilmesi gerektiği- Arabuluculuk anlaşamama tutanağında, arabuluculuğa konu alacaklar tek tek belirtilmeden "işçilik alacakları", "işçi-işveren uyuşmazlığı" gibi soyut ifadeler kullanılmış veya talepler açık açık belirtilmiş ise talep formunda belirtilen alacakların görüşmelere konu edildiği açıkça belirtilmemiş ise taraflar arasındaki işçilik alacaklarının tamamının arabuluculuğa konu edildiği kabul edilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkin davada, TTK mad. 16 uyarınca; kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların  da tacir sayıldıkları hüküm altına alınmış olması yanında, davalı İSKİ'nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı Kanun sair hükümleri dikkate alındığında, bu kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerektiği, yine HGK kararlarında da, 2560 sayılı Kanuna tabi olan İSKİ'nin gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK mad. 16 bakımından tacir sayılacağının belirtildiği- Tarafları tacir olan ve uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı davalarda TTK mad. 3 uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu, aynı zamanda İSKİ'nin abonelerinden kullanma suyu ve atık sular için talep ettiği bedel konusunda çıkan uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğunu benimsediği, bu sebeplerle aynı kurumun şahıslara karşı haksız eyleminden dolayı "idari yargı"nın görevli olduğu yönündeki değerlendirmenin, 2560 sayılı yasanın uygulanmasında çelişki yaratacağı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Rücuen tazminat istemine ilişkin davada, davalı özel hukuk tüzel kişisi olup, verilen zarar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanmadığı için, davanın adli yargıda ikame edilmesi gerektiği-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-