İflâs davasına ait dilekçenin (ve daha sonra «depo kararı»nın) borçlunun -yeni adresi bilinmiyorsa- ticaret sicilindeki son adresine tebliği gerekeceği—
Borçlu tarafından iflâs ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine açılan iflâs davasına müdahale eden alacaklıların ileri sürdüğü muvazaa iddiasının mahkemece yeterince araştırılmadan (takip alacaklısı davacı ile takip borçlusu davalı arasındaki alacak ilişkisinin nedenleri ve alacağın gerçek olup olmadığı ve miktarı hakkında ayrıntılı bilirkişi raporu alınmadan) iflâs kararı verilemeyeceği–
Kambiyo senetlerine özgü iflâs yoluyla takibin itirazsız kesinleşmesinden sonra açılan iflâs davasına ilandan itibaren onbeş gün geçtikten sonra alacaklıların yapacakları müdahale ve itiraz taleplerinin sonuç doğurmayacağı (geçersiz olacağı)–
Borçlunun iflâs ödeme emrine karşı süresinde şikayet ve itirazda bulunmaması nedeniyle kambiyo senetlerine özgü iflâs yolu ile takibin kesinleşmiş olması halinde, iflâs davasına bakan ticaret mahkemesinin yapacağı incelemenin kural olarak "şekli bir inceleme" olacağı "davacının davadaki sıfatının yani; aktif husumet ehliyetine sahip olup olmadığı" hususunun "itirazsız kesinleşen bu takipte nazara alınıp alınmayacağı" hususunda kanunlarımızda açık bir hüküm bulunmamasına rağmen, icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilecek olan bu hususun ticaret mahkemesince de gözetilmesinin isabetli olacağı–
Kambiyo senetlerine ilişkin iflâs yoluyla takibe itiraz edilmemiş olması halinde, açılan iflâs davasında mahkemece şekli bir inceleme yapılarak depo kararı verileceği–
İflas yoluyla takibin itirazsız kesinleşmiş olması halinde, iflas talebi İİK’nun 166. maddesinde öngörülen usulle ilan edilmeden iflas davasının görülüp iflasa karar verilemeyeceği—
İflâs davalarında borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi kamu düzeninden olduğundan mahkemece -doğrudan doğruya- "yetkisizlik kararı" verilebileceği–