Davanın konusuz kalması durumunda yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bir karar verilmesi gerekeceği-
Boşanma sebebi olarak kabul edilen kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışından sonra, koca tarafından baba evine bırakıldığının kanıtlanmasına göre; kadının ortak konuttan normal koşullarda ayrılmadığının kabulü gerekeceği, ortak konuttan normal kabul edilemeyecek koşullarda ayrılmış olan kadının da, bu ziynetlerini yanında götürmesinin beklenemeyeceği, bu durumda; ziynetler yönünden ispat yükünün kadında olmayıp; davacı-davalı kocada olduğu, davalı koca da ziynetlerin konuttan ayrılırken kadın tarafından götürüldüğünü veya kadın tarafından bir başka şekilde tasarruf edildiğini kanıtlayamadığından ziynet davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun bağışlanmış sayılacağı-
Boşanma davasının kararının davacı koca tarafından temyiz edildikten sonra davalı eşin öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği ve boşanma davasının konusu kalmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Yetki itirazı hakkında verilen ara kararının ilgilisine tebliğinde yasal zorunluluk bulunduğu-
Mahkemelerce boşanma kararı verilmiş olmasına rağmen bu karar henüz kesinleşmediği sürece evlilik birliği devam ettiğinden bu aşamada eşlerin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının dikkate alınmasının gerektiği, temyiz aşamasında ileri sürülen bu yükümlülüğe aykırı davranışın yeni bir delil olarak kabul edilip bozma nedeni yapılabileceği-
Davalı-davacının, cevap ve temyiz dilekçesinde cinsel ilişkinin gerçekleşmediği yönünde açık kabulü bulunmadığından mahkemece kadının bakire olup olmadığı hususunda rapor alınıp, delillerin hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacının hüküm kesinleşmeden önce ölmesi durumunda; evlilik birliği ölümle sona ermiş ve boşanma davası konusuz kalmış olacağından; mahkemece, bu konuda bir karar verilmesi gerektiği-
Boşanma davası tanık listesinde isimleri belirtilen tanıkların aynı konuda bilgi sahibi olduklarının ifade edilmesi karşısında, davalı-karşı davacının tercih edeceği birinin dinlenmesi ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-