Aynı yabancı ilamın tenfizi ve tanınması talebiyle davacının daha önce açtığı dava; "yabancı ilamın kesinleştiğini gösteren o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış Türkçe tercümesinin sunulmamış olması" sebebiyle verilen ret kararı tanıma ve tenfiz isteğinin esasıyla ilgili olmadığından kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
TMK.’nun 166/3 maddesi uyarınca tarafların üzerinde anlaştıkları protokole aykırı şekilde kişisel ilişki tesisi halinde hükmün bozulması gerekeceği-
Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde, davacı-davalı eşine borç olarak verdiği ve kendisine geri ödenmeyen 20.000 TL'nin davacı-davalı kocadan tahsilini talep ettiğinden davanın, Borçlar Hukukundan kaynaklandığı ve Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4.maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olamayacağı-
Kadın, manevi tazminat için faiz talebinde bulunduğundan, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekeceği-
Duruşma günü beklenmeksizin, davacının davadan feragat etmesi nedeniyle, davalı tarafın da yokluğunda karar verilemeyeceği-
Usulüne uygun olarak açılmış bir karşı boşanma davasının bulunmadığı gözetilmeksizin mevcut olmayan karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Kararı veren mahkemeye ait ve onun tarafından yapılması gereken karardan sonraki şeklen kesinleşmeyi sağlamaya yönelik usul işlemlerinin ( iş, yasal bir tasarrufla sonradan bu mahkemeden alınmış olsa bile), bir başka mahkemece yerine getirilmesinin usulen mümkün olamayacağı-
Davacı vekilinin temyiz dilekçesi davadan feragat niteliğinde olduğundan, bu husus nazara alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tazminatlar için faiz talebinde bulunduğundan, bu talep hakkında hüküm tesis edilmesi gerekeceği-
Davacı kadının dava açmakta haklı olması nedeniyle, kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsili gerekeceği-