Harici satış sözleşmesinin tarafı olmayan kikşinin bu alım-satımdan doğan paradan sorumlu olmaması gerekeceği-
Muvazaa iddiasının yazılı delille ispat kuralı, ancak hukuki işlemin taraflarına yönelik ispat kuralı niteliğinde olup,hukuki işlemin tarafı olmayan üçüncü kişilerin bu işleme yönelik muvazaa iddialarını tanık dahil her türlü delille ispat edebilmeleri gerekeceği-
TMK'nun 676. maddesi uyarınca, mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlayacağı, paylaşma sözleşmesiyle mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebileceği ve paylaşma sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu-
Davacı Hazine vekili, tapuda davalı şirket adına kayıtlı bulunan 592 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kaldığını açıklayarak, bu kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesini istemiş olup,mahkemece hangi kıyı kenar çizgisinin hükme esas alındığı karar içeriğinden tam olarak anlaşılamadığından, bu hususun açıklığa kavuşturulması ve ona göre hüküm kurulması gerekeceği-
Tapu iptali davasında, dava konusu taşınmazın 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesi, ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı-
Dava, kadastroda tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümlerinin kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TKM'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan tescil davası olup, taşınmazın niteliğinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde araştırılıp belirlenmesi zorunlu olduğu; TMK'nun 713/1 fıkrasına dayalı olarak açılan davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olduğundan bir bakıma mahkemece her türlü araştırma ve incelemenin kendiliğinden yapılmasının zorunlu olduğu-
Davacının, kendi adına kayıtlı nizalı taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak tapularının iptali ile terkinine karar verilmesini istediği davada; kıyıların, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu malı niteliğinde olup; özel mülkiyete konu olmaması gerekeceği-
Kural olarak kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir yer için tespit öncesi zilyetlik hukuksal nedenine dayanılması halinde tespit dışı bırakılma tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar makul sürenin kaçırılmaması gerekip; tespit sonrası imar-ihya ve zilyetlik nedenlerine dayalı tescil isteklerinde ise, tespit dışı bırakıldığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar, öncelikle imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren yirmi yıllık sürenin aralıksız-çekişmesiz davacı yararına gerçekleşmesinin zorunlu olması gerekeceği-
HMK'nun 33. maddesi (HUMK.nun 74 ve 76 maddeleri) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğundan, Mahkemece, davanın TMK'nun 724. maddesi uyarınca temliken tescil olarak nitelendirilmesi, bu hukuki niteleme doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesi, ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle, yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulmaması gerekeceği-