TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - IV. Özel durumlar > Madde 58 - 3. Kişilik hakkının zedelenmesi
TBK. mad.58. uyarınca, davalının, davacının dava dışı eşinin evli olduğunu bilmesine rağmen onunla duygusal birliktelik yaşayarak evliliğinin bitmesine neden olmasının, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği-
TBK. mad. 58 uyarınca, dava konusu TV programının içeriği bir bütün olarak incelendiğinde; her iki tarafın da milletvekili oldukları; programda söylenen sözlerin genel olarak siyasi eleştiri niteliğinde olduğu; davaya konu ifadelerin davacıya yönelik ağır eleştiriler içerse de davacıyı aşağılama ve küçültme kastıyla söylenmediği; ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı; eleştiri sınırlarının aşılmadığı sebebiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
TBK. mad. 58'a göre davalının, dava dışı eşin evli olduğunu bilmesine rağmen onunla duygusal ve fiziksel birliktelik yaşayarak aile birliğinin dağılmasına neden olmasın eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği-
Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, fesih tarihinin belirlenmesinde hangi verilerin esas alındığı belirli olmayıp, davacının da bu hususa yönelik itirazları giderilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmaksızın sonuca ulaşılmasının yerinde olmadığı- Sözleşmenin feshiyle davacının müspet zararının yerinde tespiti için yeterli bir bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi gerektiği- Tüzel kişiliğin sona ermiş olması gözetilip, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği-
Kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı dava konusu uyuşmazlıkta; olay tarihi, olayın gelişim şekli, davalıların ekonomik ve sosyal durumu ve tazminat tayinine yönelik ilkeler gözetildiğinde, daha alt düzeyde tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Davalının, dava dışı eşi ile birlikte olması ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiası ile davacının açtığı manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, davalının doğrudan davacının bedensel veya ruhsal bütünlüğüne yönelik hukuka aykırı bir fiilde bulunduğundan söz edilemeyeceği, eşin eylemini birlikte gerçekleştirdiği kişiler yönünden herhangi bir düzenleme getirilmemiş olduğu, davalının zararın meydana gelmesinden asli olarak sorumlu tutulamayacağı ve Kanun hükmünün aradığı anlamda iştirak halinin de söz konusu olmadığı ve davalının eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği (TBK. mad. 58)-