Davalının açıklamalarının yer aldığı haberde, davacının isim ve sıfatına yer verilmediği, makul (ortalama) okuyucu kitlesi tarafından davacının kastedildiği sonucuna varılamayacağı anlaşıldığından, davalının açıklamalarının bulunduğu haberde yer alan ifadelerin davacıya matuf olmadığının kabulü ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; kamu yararı ölçütü ile çatışan bu iki hukuki içerikten hangisinin korunacağının tespitinin yapılması gerektiği- Kesin kanı oluşturacak açıklama ve isnat nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı-
Davalının açıklamalarının yer aldığı haberde, davacının isim ve sıfatına yer verilmediği, makul (ortalama) okuyucu kitlesi tarafından davacının kastedildiği sonucuna varılamayacağı ve bu sebeple haberde yer alan ifadelerin davacıya matuf olmadığı-
Davalıdan mısır tohumu satın aldığını, tarlasına ektiğini ancak tohumların ayıplı olması nedeniyle rastık hastalığı baş gösterdiğini, zarara uğradığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan faiziyle birlikte tahsiline-
Manevi tazminat miktarı, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisi oranında olması gerektiği- Olay tarihi, olayın oluş şekli, kullanılan ifadelerin ağırlığı, paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları bir arada gözetilmesi ile manevi tazminat miktarının belirleneceği-
Davaya konu ''Çete Köstebeği ..'li vekil'' başlıklı haberde kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan, haberin basının haber verme ve eleştiri hakkı sınırları içerisinde kabul edilemeyeceği gözetilemeyeceği-
Manevi tazminatın miktarı belirlenirken, tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinden miktarın belirlenmesi her olayda farklılık gösterdiği- Karar verilecek olan tazminat miktarının, zarara uğrayan kişide manevi huzura tekabül edecek nitelikte olması gerektiğinden, tazminatın bir ceza olmadığı veya malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmeyerek karar verilmesi gerektiği-
Mevcut durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için manevi tazminata karar verileceğinden, olay tarihi, olayın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları değerlendirilerek miktarın belirleneceği-
Dava konusu haberin basın özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı ve davacının kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığı-
Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirme fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı- Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği- Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşacak kadar olması gerektiği-