Davacıların gaile fazlasına müstehak evladı olduklarının tespitine karar verilen vakfın kararda yanlış gösterilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 76. maddesi (2762 sayılı Vakıflar Yasasının 40.maddesi) gereğince, gaile fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davalarda, Vakıflar Genel Müdürlüğü kanuni hasım olmaları sebebiyle, davanın kabulü halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması doğru değil ise de; bu yanılgının düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Mahkemece hüküm kurulurken davacı vakfın 08.11.2007 tarihinde Kayseri 4. Noterliği'nce düzenlenmiş bulunan 20756 yevmiye numaralı Vakıf Tadil Senedinin de tesciline karar verilmesi gerekirken, bu hususun unutulmuş olmasının yeniden yargılamayı gerektirmediği-
5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun 76. maddesi (2762 Sayılı Vakıflar Kanununun 40. maddesi) gereğince vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davalarda, Vakıflar Genel Müdürlüğü kanuni hasım olması sebebiyle davanın kabulü halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Genel kurulu bulunan vakıflarda, yönetim kurulunun verdiği kararlar aleyhine doğrudan yargı yoluna başvurulamayacağı-
Mahkemece; bozma kararı doğrultusunda senette değişiklik yapılmak üzere davacı yana belli ve uygun bir süre verilmesi, süresi içinde vakfın yetkili organınca yapılacak olan değişiklik noterlikçe düzenlenip bu belgenin dosyaya konulmasından sonra hüküm kurulması gerekirken sözü edilen işlemler yerine getirilmeden karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece davacıların kan bağı ile bağlı olduğu kişilere ait vakıftan gaile alınmasına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğu takdirde bu kararlar ile davacıların üst murislerini gösterir nüfus kayıtları ve vakıftan gaile alan evlat listesi ile dayanakları evrak getirtilip davacıların vakfiyedeki şartları taşıyıp taşımadığı tespit edilerek gerektiğinde uzman bir bilirkişiden de rapor alınıp; bütün bu delil ve belgeler birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Gaile fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davalarda vakıf mütevellisi yasal hasım olduğundan açılan davanın mütevelliye de yöneltilmesi gerekirken, bu hususa uyulmadan yargılamaya devamla davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava davacılar F. F. Okutan D. İşcen (Cek) ve B. Ülman tarafından birlikte açıldığı halde karar başlığında davacı olarak sadece F. F. Okutan'ın gösterilmesi; davalı Vakıf D. Finansal Kiralama Anonim Şirketinin dava açıldığı tarihte eski hale getirilmesi ve tahliyesi istenilen bağımsız bölümün sahibi olduğu davanın devamı sırasında davaya konu bağımsız bölümünü diğer davalı AND Danışmanlık Yayın Orğ. Ltd. Şti'ye sattığı böylece davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddi durumunda lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 76. maddesi (2762 sayılı Vakıflar Yasasının 40.maddesi) gereğince, gaile fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davalarda, Vakıflar Genel Müdürlüğü kanuni hasım olduğundan davanın kabulü halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması doğru değil ise de; bu yanılgının düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-