Vakıf yöneticilerinin yürürlükteki kanun ve senet hükümlerine uymadıkları ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmedikleri, kusurlu hareketleriyle vakfa zarar verdikleri, vakfa ait taşınmazların tescilleri için gerekli işlemleri yapmadıkları, burs talimatnamesini düzenlemedikleri ileri sürülerek vakıf yöneticilerinin görevden alınması istemine ilişkin olup 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesi, vakıf yöneticilerinin belirtilen sebeplerden dolayı ancak Vakıflar Meclisinin vereceği karara dayalı olarak Denetim Makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince görevlerinden alınabileceğini hükme bağladığından görevden alınması istenilen vakıf yöneticileri hakkında bir ön şart olarak gerekli görülen Vakıflar Meclisince verilmiş bir izin kararı olmadığı dikkate alınarak davanın reddi gerekeceği-
Galle fazlasının, galleye hak kazandığını mahkeme kararı ile ispat edenlere ve onların evlatlarına vakıf yönetimine süresinde başvurmaları halinde vakfiye ve Yönetmelik hükümleri doğrultusunda ödenmesinin gerekeceği-
Tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilebilmesi için, öncelikle vakfeden ile kan bağının ispatlanması sonra da tevliyet için vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekeceği-
Mahkemece, vakıf merkezinin İstanbul’dan Ankara’ya nakline ilişkin olarak alınan kararın emekli bir vakıf üyesi olan davacının statüsü dikkate alınarak kendisine ne şekilde bir yükümlülük getirdiği (aidat ve prim ödemesi, sağlık ve sosyal hakların kısıtlanması, kazanılmış hakların kaybedilmesi vs.) somut ve denetime elverişli biçimde ortaya konulmadan, dava konusu edilen bu kararın bir yükümlülük getirdiği ve dolayısıyla Onaltılar Kurulu'nun özel karar çoğunluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği-
Davacıların talepleri, galle almaya hak kazandıkları mahkeme kararının kesinleştiği tarihten sonraki yıllarda eksik ödenen galle alacağı ile ilgili olduğundan, kararın kesinleşme tarihinden önceki dönemleri kapsamayacağı-
17.07.1936 tarihli Vakıflar Nizamnamesi'ne ek 23.12.1937 tarih 2/7898 sayılı Tüzüğün 30.07.1987 tarihli Tüzükle değişik 7. maddesi uyarınca tevliyet görevinin alınabilmesi için, vakfeden ile soybağının ispatlanmasından sonra vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekeceği,tevliyetin tespiti davası açabilmek için vakıf evladı olduğunun tespitinin yapılması gibi bir ön şartın da bulunmayacağı-
Dava konusu Voleybol Vakfı'nın senedinin değiştirilmesi için Vakfın yetkili genel kurulundan yöntemince herhangi bir karar alınmadan Üsküdar 9. Noterliği'nce düzenlenen 08.09.2008 gün ve 21960 yevmiye numaralı değişiklik senedinin tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava konusu Meyveiter Gümrüğü Katibi O. Nüzhet Efendi Vakfı'na ait 1217 H. tarihli vakfiyede, galle fazlasının batın şartı ile vakıf evlatlarına bırakıldığı ve davalılardan önceki batında sağ vakıf evladı bulunduğu anlaşıldığından mahkemece davacı tarafın galle fazlası yönünden taleplerinin reddinde bir isabetsizliğin bulunmadığı-
İntifa haklarının (tevliyet, sükna ve gaile) tespit ve tahsili için mülhak vakıflar aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, vakfın yerleşim yeri (kurulduğu yer); mazbut vakıflar da ise bunlar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmekte olup yerleşim yeri ile bir ilgilerinin kalmadığından ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün yerleşim yeri de Ankara bulunduğundan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9. maddesi de dikkate alınarak Ankara Mahkemeleri yetkili olduğu-
Taraflar arasındaki alacak davasında mahkemece niteliğinin sahih olduğu belirlenen vakıf ile ilgili olarak ödenen taviz bedelinin, işlem ve tahsilat tarihi olan 2005 yılında yürürlükte bulunan kanuna uygun alınıp alınmadığına dair ek bilirkişi raporu alınarak, kanunların geriye yürümezliği ilkesi de göz önünde tutularak doğacak sonuca göre bir karar vermek gerekeceği-