Kiraya veren, kira konusu şeyi sözleşmede amaçlanan şekilde kullanmaya elverişli olarak kiracıya teslim etmek ve kira süresince de bu halin devamını sağlamakla yükümlüdür; ancak davacı kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihten, işyerinin kapatılarak mühürlendiği tarihe kadar kullanmış olup başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiralananın mühürlenerek kapatıldığı tarihe kadarki kira bedelinden davacı kiracının sorumlu olması gerekeceği-
Menfi tespit davalarında borçlu olunmayan şeyin tespiti istendiğinden, talebe uygun olarak borçlu olunmayan miktar esas alınarak hüküm kurulması gerekeceği-
Davaya konu çek üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmaması nedeniyle, takip konusu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasında mahkemece verilen karara göre, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmesi, personelini seçip denetlerken gerekli özeni göstermemesinin sonuçlarına katlanması gerekeceği
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davacının imza inkarını ispatlaması gerekeceği-
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olmasının gerekeceği- Mahkemece, abonelik sözleşmesi aslı ve ekleri celp edilerek, sözleşmedeki imzanın aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin kurulup kurulmadığı yönünde araştırma yapıldıktan sonra görev konusunda karar verilmesinin gerektiği-
6100 S. HMK' nın 303/1(HUMK md. 237) maddesi uyarınca; "bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her 2 davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile 2. davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekeceği"nden, ilk davanın hüküm fıkrası "takip edilmeyen davanın HUMK' un 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına" şeklinde olup, ilk davada esasa ilişkin bir hüküm kurulmamış olduğundan kesin hükmün varlığından sözedilmemesi gerekeceği-
İmzaya itiraz İİK.'da özel olarak düzenlendiğinden İİK. mad. 170'in uygulanacağı; imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan HMK. mad. 209'un uygulanamayacağı, bu maddenin sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması durumunda uygulanacağı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen senedin imza inkarı nedeni ile sahteliğinin iddia edilmesi halinde İİK.nun 170/1.maddesi uyarınca satış dışında hiçbir takip işleminin durmayacağı, sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayanması halinde ise HMK. mad. 209/1'in amir hükmü gereği icra takibinin olduğu yerde duracağı, bunun için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmesinin gerekmediği, borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce anılan madde uyarınca sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması gerekeceği, borçlu tarafından doğrudan icra mahkemesine de başvurulabileceği gibi hakimin de HMK.'nun 209/1. maddesini re’sen nazara alması gerektiği-
Davacının, menfi tespit davasında; davalı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde, ödeme yaptığına dair bir yazılı delil ibraz etmesi gerekeceği-