Davacı, davalı ile arasında tarımsal sulama amaçlı abonelik sözleşmesi kurulduğunu, davalı kurum tarafından tüketilen enerji mukabilinde .... TL'lik elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, bu meblağın fahiş olduğunu öne sürerek, davalı kuruma borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği davada, aboneliğin başlangıcından 2007 yılına kadar olan geçmiş dönem tüketim ekstrelerinin celbedilmesi gerekeceği-
Dava takip nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkin olup, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılmış herhangi bir takip bulunmadığından, bu davalı yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafça davalıya yemin teklif edilmesi üzerine davalının verdiği yemin beyanında “…takibe ve davaya konu bononun dava dışı şahıstan yapılan alçı işlerinden dolayı bu kişiden alındığını, dava dışı şahıstan alacağının olduğunu, bu borcun da ödendiğini…” söylediği, davalı vekilinin yazılı beyanına göre icra dosyasından ödeme alındığının anlaşıldığı, bu durumda davacının davaya konu bonodan dolayı borcunun olmadığının tespitine ve ödediği paranın istirdatına karar verilmesi gerekeceği-
Davalı kurum görevlilerince kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile kaçak tespit tutanağı düzenlenip, kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği, kaçak elektrik kullanılmadığı öne sürülerek borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
Dava konusu olan tahakkuk dönemleri arasındaki elektrik kullanımı esas alınarak hesaplama yapılması gerekeceği-
Kaçak elektrik bedelinin hesaplanması için başka bir bilirkişiden ayrıntılı ve denetime elverişli bir rapor alınarak, davalının talep edebileceği kaçak elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi gerekeceği-
Davalıya verilen ipotek teminatı, davacı-asıl borçlu şirketin borçlu bulunmadığının tespiti nedeniyle sona ermiş olduğu, bu nedenle davacı yönünden ipoteğin fekkine karar verilmesi gerekeceği-
Tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi gerekeceği, bu nedenle davalı takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği-
Davacının keşide etmiş olduğu bono nedeniyle kendisine mal teslim edilmediğini ve borçlu olmadığını kanıtlayamadığı bu nedenle menfi tespit talebinin reddi gerekeceği-
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, reddedilen kısım yönünden menfi tespit davasında verilen karar, temyize konu edilen alacak davası yönünden kesin hüküm oluşturmayacağından, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-