Davalının ek tahakkukunda belirtilen ve dava konusu olan ek tahakkuk dönemi hesabına yönelik olarak davalının itirazlarını karşılanması ve yönetmelikte belirtilen şekilde ek tahakkuk hesaplaması yapılması için yeniden bilirkişi raporu alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde hesaplatılması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 72. maddesi uyarınca davacı lehine kesinleşen menfi tespit hükmünde, dava ödeme sebebiyle yasal olarak istirdada dönüştüğü için istirdada hükmedilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davasında, davacı vekili mahkemece verilen süre içinde dava dilekçesini açıklamış ve talebin, senetler yönünden borçlu olunmadığının tesbiti ile davalıdan istirdadı olduğunu bildirmiş olup davanın menfi tespit ve istirdadı istemine ilişkin olduğu anlaşılmakta olduğundan, işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Dava konusu senetlerin 2011 yılında başlayan döneme ilişkin olması nedeniyle ve kiraya konu taşınmazın kiralayan davalı tarafından 2010 yılında satılması ve davacının da 2011 yılında başlayan döneme ilişkin yeni malik ile yeni bir kira sözleşmesi imzalaması nedeniyle takibe konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının kabulünün gerekeceği-
Dava konusu, Ticaret Kanununda düzenlenmiş kambiyo senedi olan bono nedeniyle "borçlu olmadığının tespiti davası" olduğundan, TTK 5/1-3 maddesi gereği, davaya bakmakla görevlinin ticaret mahkemeleri olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davaya konu çeklerin hatır çeki olarak veya teminat amacıyla verildiği yönündeki iddiaların davacı tarafça yazılı delillerle kanıtlanması gerekeceği-
Takip dayanağı yazılı kira sözleşmesinde, kiracı tarafından yapılan masrafların kira alacağından mahsup edileceğine dair bir düzenleme bulunmamakta olup davalı borçlunun logar giderini kiradan mahsup ettiğini, dar yetkili icra mahkemesinde ileri süremeyeceği; ancak genel mahkemede açacağı menfi tespit davasında ileri sürebileceği-
İlk bilirkişinin düzenlediği rapor ile ikinci bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptırılarak giderilmesi gerektiği-
Y.siz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemeyeceği-
6762 Sayılı TTK'nun 613. ve 6102 Sayılı TTK'nun 701. maddelerine göre, muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, bononun yüzüne atılan her imzanın aval şerhi olarak kabul edileceği, ayrıca avalin bir süreye bağlı tutulmadığı, keşide tarihinden sonra da verilmesinin mümkün olduğu, davacı şirketin avalist sıfatıyla davaya ve takibe konu bonodan dolayı borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-