Davanın, iddianın ileri sürülüş biçimi nazara alındığında davalıların organize ve haksız fiillerinden kaynaklanan bir istirdat davası niteliğinde olduğu ancak kesinleşmiş bir mahkumiyet kararında ceza hakiminin kabul ettiği maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı, her iki ceza dosyasındaki deliller ve davacının dayandığı resmi kurum raporları delillerle birlikte değerlendirilmek ve dava tarihi itibariyle şirketin sermayesinde davacının pay defterine kaydedilen payının yer alıp almadığı belirlenmek sureti ile davacının ortak olup olmadığının kesin bir şekilde saptanması gerekeceği-
Dava, yatırım fonu hesabından kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece fon alım satım işlemlerinin bankacılık ve sermaye piyasası mevzuatı kurallarına uygun olarak yapılmadığı gerekçesi ile, davanın kabulüne karar verildiği, fakat üzerinde davacının da imzasının bulunduğu yatırım fonu talep formu isimli belgede, fon girişinin ara dönemde gerçekleşmesi nedeni ile vade sonunda ana para kaybı yaşanacağı hususunda bankaca bilgilendirme yapıldığı gibi, ayrıca fonun erken bozulması durumunda zarar edileceğinin davacı tarafça hayatın olağan koşulu uyarınca bilinmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davalı yönünden ihtiyati tedbir kararı alınıp, uygulanmış ve böylece davanın reddedilen kısmı yönünden alacağa kavuşması geciktirilmiş olduğundan İİK'nun 72/4 maddesi uyarınca tazminata hükmolunması gerekeceği-
İcra takibine konu çekin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin, menfi tespit davası açıldıktan sonra, taraflar arasında düzenlenen borç ödeme protokolü ile davacı takip konusu borcu taksitler hâlinde ödemeyi kabul etmiş olup, aynı gün icra dairesine başvurarak ve protokolü ibraz ederek protokole göre ilk taksidi ödemiş olduğundan, borç ödeme protokolünün icra baskısı altında düzenlenmiş olduğunun kabulüne olanak bulunmaması nedeniyle söz konusu protokol esas alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği-
Açılan menfi tespit davasının konusu belli bir değerle ilgili bulunduğundan ve mahkemece esas hakkında karar verildiğinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 15. maddesi gereğince hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken, maktu harca karar verilmesinin doğru olmadığı-
İbranamenin verilmesinin borcun ödendiğini göstereceği; davacının bunun aksini ispat etmesi gerekeceği-
Menfi tespit davasına ilişkin yargılamanın iadesi isteminde, dava dosyasının taraflarının dava dilekçesinde gösterilmesi zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, HMK’nun 119/1-b ve 119/2 hükümleri uyarınca işlem yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kredi kartı üyelik sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit isteğine ilişkin olan dava 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığından; ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı-