TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - C. Zamanaşımı > Madde 72 - I. Kural
1479 sayılı Kanunun 70/2 maddesinde; bu kanuna dayanılarak Kurumca açılacak rücû davalarının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu öngörülmüş olup, zaman aşımına ilişkin bu hüküm, “özel hüküm” niteliğini taşımakla genel hükümlere göre öncelikle uygulanması gerektiğinden, Borçlar Kanununun 60. ve 2918 sayılı Kanunun 109. maddelerinin uygulanma olanağının olmadığı-
Hak sahiplerine bağlanan gelirin tahsis onay tarihi ve dava ve ıslah tarihleri itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmediği halde, işveren şirket ve işveren vekili yönünden davanın zamanaşımına uğradığından bahisle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Olay tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan B.K. 60/1 maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin ıslah edilen miktar yönünden dolduğu; ıslah edilen miktar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve ceza kanununda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse, haksız fiil sorumluluğunda da bu (uzamış) ceza zamanaşımı süreleri uygulanacağı- Davalının eyleminin TCK'nın 156. maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturduğu anlaşılmakta olup, haksız fiil tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 66/e maddesi uyarınca, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda zamanaşımı süresi sekiz yıl olduğu-
Rücûan tazminat istemi işikindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylığı ve cenaze giderinin tahsili istemi-
Ceza zamanaşımının uygulanması yönünden hukuk hakiminin tazminat davasını görürken, ceza hukuku kurallarıyla ve özellikle ceza mahkemesinin fail hakkında vermiş olduğu beraat veya mahkumiyet kararıyla bağlı olmadığı, bununla birlikte suçun işlendiğine veya işlenmediğine ilişkin ceza mahkemesinin kesin kararı varsa, hukuk hakiminin bu kararla bağlı olacağı- Ceza mahkemesince haksız eylemin suç niteliği saptanmamış ise hukuk hakimine bunu kendiliğinden ve özgürce araştırma ve sonucuna göre karar verme yetkisi tanındığı, bu hale göre zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekeceği-
Haksız fiil nedeniyle tazminat alacaklarının bir yıllık kısa zamanaşımı süresine tabi tutulduğu ve bir yıllık sürenin "mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ıttılaı tarihinden itibaren" işlemeye başlayacağı- kısa zamanaşımı süresinin başlaması için zarar görenin hem zararı hem de failini öğrenmesi gerektiği-