Meskeniyet şikayetine ilişkin yargılama devam ederken icra emrinin iptal edilmiş olması halinde, icra kefili olan borçlu aleyhinde yapılmış hacizler de hükümsüz kalacağı-
Borçlu vekili, haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra, mahkemece borçlu vekiline, 5393 sayılı Kanun'un mad.15/6'ya aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın hacizleri bildirmesi için kesin süre verildiği- Borçlu vekilinin, 27.04.2016 tarihli duruşmada, şikayet dilekçelerini tekrar ettiklerini, ... Kent Girişi Dönüşüm ve Gelişim Projesi kapsamında bulunan taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, beyan ettiği- Şikayete konu icra takip dosyasında, ... Tapu Müdürlüğü'nden gelen yazı cevabındaki taşınmazlara haciz konulduğundan, ... Tapu Müdürlüğü'nce haczedilen taşınmazlara ilişkin gönderilen tapu kayıtları ile projeye ilişkin belgeler üzerinde gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, anılan ... Kent Girişi Dönüşüm ve Gelişim Projesi kapsamında kalan taşınmazların belirlenmesi ve bu taşınmazlar hakkında şikayet nedenleri incelenerek sonuca gidilmesi gerektiği-
Şikayet tarihi itibariyle haczin düşmüş olması halinde, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmayacağı-
Haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleştiğinden, mahkemece, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurulması gerekeceği- Alacaklı, borçlunun haline münasip meskeni üzerine haciz uygulamak suretiyle eldeki şikayetin yapılmasına sebebiyet verdiğinden alacaklının harç ve tebligat giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği-
İİK.m.82'ye göre borçlunun çiftçi olması halinde kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı,haczedilen,haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği-
Mahcuzun değeri, borçlunun haline münasip evin değerinden az olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
K. takdirine itirazla birlikte meskeniyet şikayeti de yapıldığından meskeniyet şikayetine de yetecek avansın yatırılıp yatırılmadığının araştırılması gerektiği- Borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz ettiği taşınmazlardan biri, aynı zamanda meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz olup, mahkemece her iki şikayet konusunun da aynı dosyada çözümlenmesi ve borçludan alınacak tek bir gider avansı ile yapılacak keşifte her iki şikayet konusuna ilişkin olarak da tek rapor alınabilecek olması karşısında, mahkemenin tefrik kararının usul ekonomisi ilkesi gereğince hatalı olduğu-
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasında; ''4/11/1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminat ile bu davalara ilişkin mahkeme ve icra vekalet ücretleri de, idarelerce bu maddenin sekizinci fıkrasına göre bütçelerden ayrılacak paydan ve aynı fıkrada belirtilen usule göre ödenip işlem yapılacağı-
Mahkemece, yeniden keşif icra edilerek meskeniyet şikayetine konu taşınmazın içerisine de girilmek suretiyle evin gerçek değerinin tespiti için bilirkişiden ikinci bir rapor alınmasına, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değer belirlendikten sonra, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Üst yapı hakkına ilişkin ruhsat Hazine’ye intikal edeceğinden haczi mümkün değil ise de, söz konusu hakkın, ekonomik değer karşılığı devrinin, yönetmelik kapsamında mümkün olması nedeniyle devir hakkının haczinin de mümkün olacağı- Mahkemece, şikayet konusu serbest bölge üst yapı hakkının kurulmasına ilişkin olarak, borçlu ile Serbest Bölge arasındaki sözleşme kapsamında, borçlunun söz konusu hakkının, üçüncü kişilere devrini yasaklayan hüküm bulunup bulunmadığı, şayet üst yapı kullanım hakkının devredilmesi imkanı tanınmış ise, ekonomik değer karşılığında devredilip devredilemeyeceğinin araştırılarak haczin kaldırılması başvurusuna ilişkin karar verilmesi gerektiği-