Belediye’nin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için, haczedilen malların fiilen kamu hizmetinde kullanılıyor olması gerekeceği- Kaydına haciz konulan taşınmazın başında mahkemece bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak, haczedilen taşınmazın fiili kullanım durumunun belirlenerek, ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Maden Kanunu’nun 40. maddesi gereğince madenin işletilmesinde gerekli olan kuyuların, ocak ve galeriler ile makinelerin, binaların, yeraltında ve yer üstünde kullanılan her türlü nakil vasıtaları ile madenin çıkarılması, temizlenmesi gibi cevherin kıymetlendirilmesine yarayan alet ve tesisler ile bir senelik işletme malzemesinin haczedilemeyeceği-
İİK’nun 82/I-12. maddesi gereğince borçlunun haczedilemeyecek olan evinin “haline münasip olup olmadığı”nın belirlenmesi için, evin, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerekeceği, buradaki “aile” teriminin geniş anlamda olup “borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü oldukları kişileri” kapsadığı- Borçlunun bulunduğu yerin daha mütevazi semtinde, ihtiyacı olan haline uygun bir evin değerinin bilirkişiden rapor alınarak saptanıp, haczedilen evin değerinin bu miktardan fazla olması halinde, evin satılmasına karar verilip, satış bedelinden kendisine mesken alması için gerekli miktarın borçluya bırakılıp, kalan tutarın alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
Haciz sırasında “103 ihbarnamesi yerine geçmek üzere kıymet takdir tutanağının bir örneğinin borçlunun eşine tebliğ edildiğine” dair bir beyanın kıymet takdir tutanağında belirtilmemiş olması halinde, borçlunun taşınmazına konan haczi, kıymet takdir raporunun kendisine tebliği ile öğrenmiş sayılacağı-
Borçlunun haczedilmemesi gereken emekli maaşına konulmuş olan haczin kaldırılmasından sonra, önceki kesintilerin geri alınması için genel mahkemede “istirdat davası” açması gerekeceği, bu konuda icra mahkemesinin görevsiz olduğu-
Borçlunun haczedilmezlik şikayetine konu ettiği taşınmaz (mesken) üzerindeki ipotek borcunun teşkil etmeyeceği- Haciz tarihinden önce ödenmiş olmasına karşın, ipoteğin kaldırılmamış olmasının, meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği-