5502 sayılı SGK’nun taşınır ve taşınmazlarının, bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği; bu düzenlemenin kurum hakkında icra takibi yapılmasına engel teşkil etmeyeceği-
İİK’nun 82/I-12. maddesi gereğince borçlunun haczedilemeyecek olan evinin “haline münasip olup olmadığı”nın belirlenmesi için, evin, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerekeceği, buradaki “aile” teriminin geniş anlamda olup “borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü oldukları kişileri” kapsadığı- Borçlunun bulunduğu yerin daha mütevazi semtinde, ihtiyacı olan haline uygun bir evin değerinin bilirkişiden rapor alınarak saptanıp, haczedilen evin değerinin bu miktardan fazla olması halinde, evin satılmasına karar verilip, satış bedelinden kendisine mesken alması için gerekli miktarın borçluya bırakılıp, kalan tutarın alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
SGK aleyhine icra takibi yapılabilirse de; kurum mallarına cebri icra uygulanamayacağı-
Takip konusu alacağın/aidat borcunun, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın bedelinden doğmuş olması nedeniyle, taşınmaz hakkında borçlu tarafından alacaklı yapı kooperatifine karşı ileri sürülen meskeniyet şikayetinin, İİK’nun 82/son maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekeceği-
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 5. ve uygulama yönetmeliğinin 8/8. maddesine göre, mülkiyeti hazineye ait olan serbest bölge arazisi üzerine firmalarca bina inşa edilerek faaliyet ruhsatı sonuna kadar bu binalar kullanılmakta, süre sonunda bina hazineye intikal etmekte olup, ruhsat sahibi firmalar inşa ettikleri binaların mülkiyet değil sadece kullanım hakkına sahip olduğundan anılan binaların hazineye ait mülkiyet hakkından ayrı, kullanım hakkının ekonomik bir değeri bulunmayıp, kullanım hakkı şikayetçi şirkete ait prefabrik binanın haczine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Düzenlenen haciz tutanağında borçlunun hazır olarak gösterildiği ve imzadan imtina ettiğinin belirtildiği, borçlunun bu tarihte hacizden haberdar olduğu ve İİK.nun 16. maddesine göre 7 gün içinde şikayette bulunmadığı anlaşıldığından istemin süre yönünden reddinin gerekeceği-
Belediye’nin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için haczedilmiş malların fiilen kamu hizmetinde kullanılıyor olmasının gerektiği; Belediye’ye ait bir paranın haczedilmezliğinin ancak fiili durumun tespiti ile saptanması gerekeceği, bu konuda ispat yükünün borçluya düştüğü; borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının, “haczedilmezlik hakkından feragat” olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemelerin –“bu ödemelerin haczedilmeyeceği” 2001 yılına ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarında ve Tarım Kanunu’nda herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle- haczedilebileceği-
Borçlu belediyeye ait otobüsün belediye tarafından kamu hizmetine tahsis edilmeyip kiraya verilmiş olması halinde, haczinin mümkün olacağı-