Borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasız olduğundan borçlu belediyenin, hesaplardaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulü gerekeceği-
Şikayetçi borçlunun, başka icra dosyasında aynı taşınmaz için icra mahkemesine yaptığı şikayetin kabul edilmesi nedeniyle duruşma açılmadan hüküm tesisi yoluna gidildiği, icra mahkemesince her davanın açıldığı tarihteki koşullar değerlendirilmesi gerektiğinden duruşma açılıp keşif yapılarak, keşif tarihi itibariyle haczedilen taşınmazın şikayetçi borçlunun haline münasip ev olup olmadığının tespitinin gerektiği-
Alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlanması halinde takibin dayanağı, şekli ve niteliği nazara alınarak 'meskeniyet' şikayetinde bulunamayacağı-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 6. maddesinin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin düzenlemenin, maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış “kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları” hakkında uygulanmayacağı-
“Hastane işletme ruhsatı”nın, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değer sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna –TC Sağlık Bakanlığı’nda alınacak cevaba göre- varılması halinde, icra mahkemesince, “hastane işletme ruhsatı üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine”, aksi halde ise “şikayetin kabulüne” karar verilmesi gerekeceği-
İİK’nun 82/I-1 maddesi gereğince devlet malının haczedilemiyor olmasının, devlet aleyhine takip yapılmamasını gerektirmeyeceği-
Borçlu ile şikayetçinin düzenlediği kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, ilerde koşullar tahakkuk ettiği taktirde, borçlu adına tescili yapılacak yer için haciz konulmasının usulsüz olduğu, tapu kaydı maliki olan şikayetçinin şikayette hukuki yararının bulunduğu-