Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engelleyeceği, zira, evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığının kabul edilmesinin gerekeceği-
İcra dosyasında taraf sıfatı bulunmayan (üçüncü kişi) bankanın -teminat mektubunu düzenleyen olması sebebiyle- haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği,icra mahkemesince daha önce teminat mektubunun haczinin iptaline yönelik şikayetin reddine karar verilmiş olmasının, şikayetçiler farklı olduğu için, derdestlik sebebiyle bankaca yapılan sonraki şikayetin reddedilmesini gerektirmeyeceği-
Satıştan elde edilen paradan, ilk önce borçluya haline uygun bir ev alabileceği kadar paranın bırakılacağı; artan paranın ise evi haczettirmiş olan alacaklıya ödeneceği-
Mahkemece, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki tavsifin hakime ait olduğu kuralı uyarınca eski hale getirmeye ilişkin aynı kanunun 95 ve 96. maddeleri nazara alınarak, borçlunun mazereti tartışıldıktan sonra şikayetin süresinde olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde bile bu durumun, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmayacağı-. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, "haczin kaldırılması istemi"nin 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği, icra mahkemesince bu konuda yapılan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, tescil davasının sonucu beklenip, "istihkak davası" şeklinde nitelendirme yapılarak şikayetin kabulü ile "haczin kaldırılması" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmasının gerekeceği-
Paranın haczedilememesi için vergi, resim, harç niteliğinde olmasının zorunlu olduğu, “fiilen kamu hizmetinde kullanılma” durumunun para yönünden uygulanamayacağının gözetilmesinin gerekeceği (5393 s. Belediye K. m. 15)-
Mahkemece yapılacak işin; bilirkişilerden, borçlunun bu evde yalnız yaşadığı ve bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bulunmadığının gözetilerek, haline münasip meskeni edinebileceği değerin yeniden belirlenmesinin istenmesi, tesbit edilecek bu değerin mahcuzun değerinden az olması halinde, mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine ödenmesine ve satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesinden ibaret olduğu-
Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında icra takibi yapılmasına engelleyen yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, 5502 s. Kanun'un kurum malları hakkında haczedilmezliğe ilişkin düzenlemeye yer verdiği-
İİK'nun 82/11. maddesine aykırı olarak vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için hükmedilen tazminat üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-