Köyde ulaşım sorunu olmayan benzer yakınlıktaki köylerde veya Çine’nin daha mütevazi mahallelerinde, borçlunun ailesi ile birlikte oturabileceği bir evin asgari değerinin belirlenmesi gerekirken, köy halkının genelde kendi ihtiyaçları için ev yaptıkları, satma amaçlı konut inşaatı olmadığı, ancak yeniden yapılanmak üzere eski evler bulunan arsa ve arazilerin satılabileceği gerekçesiyle, borçlunun sosyal durumuna uygun olmayan, ilçe içindeki satılık sitelerdeki dairelerin bedellerini esas alan ve bozma kararında eksikliği belirtilen hususlara açıklık getirmeyen raporun baz alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
İİK’nun 82/12’de ifade edilen aile teriminin, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı-
6352 s. Kanunla değiştirilen İİK. m. 82/III gereğince, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için ‘lüzumlu’ olan buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, koltuk takımı, ütü, fırın, halı, bulaşık makinesi gibi insan onuruna yakışan hayatın sürdürülmesi için varlığı zorunlu olan ev eşyaları haciz konusu yapılamayacağı ve bu konuda, haciz konusu malın borçlunun haline uygun olup olmadığı ölçütünün değerlendirmeye alınamayacağı– Evde bulunan koşu makinesi, fotokopi makinesi ve yazıcının haczedilebileceği, tüplü televizyonun ise borçluya bırakılıp aynı amaca hizmet eden değeri daha yüksek ve satışı kolay olacak olan LCD televizyonun haczedilmesi ile aynı gerekçe ile tüplü bilgisayarın ve kasasının haciz dışı tutularak borçluya bırakılması ve marka bilgisayar kasası, LCD bilgisayar monitörü ile tablet bilgisayar ve dizüstü bilgisayarın haczinin ise kanuna uygun olacağı-
Şikayete konu taşınmazın bedelinden doğan katılma alacağına ilişkin borç sebebiyle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı-
Hesaptaki paraların vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları halinde (bu olgu belirlendiği taktirde) haczedilemeyeceğinin düşünülmesinin gerekeceği, hesapların havuz hesabı olduğunun belirlenmesi halinde ise haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Yalnızca karar harcı ve temyiz peşin harcının ödenmesinde kullanılmak üzere ve davanın kazanılması halinde yatırılan harca ilişkin tutarın faizi ile birlikte iade edilmesi kaydıyla Maliye Bakanlığı'nca şikayetçi belediyeye gönderilen ve mahkeme ilamıyla belediye iadesine karar verilen paranın haczedilemeyeceği- Anılan harç bedelinin, Maliye Bakanlığı'nın bütçesinden gönderilen yardım niteliğinde olduğu ve bu özelliği gereği doğrudan kamu hizmetine tahsis edilmiş bir para oldupu ve dolayısıyla da devlet malı olduğundan haczedilemeyeceği-
Şikayetçinin haciz uygulamasına konu edilen ödeneği 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasası hükümlerine göre verilmekte olup, anılan özel yasada "bu ödeneğin haczedilmeyeceği"ni gösteren hüküm bulunmadığından, ödeneğin İİK.'nun 83. maddesi çerçevesinde haczine engel bir yasal düzenleme bulunmadığı-
Zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği-
Mahkemece, inşaat bilirkişisinden ek rapor alınarak, ilçenin daha mütevazı semtlerinde haline uygun alabileceği mesken değerinin net olarak tespit edilerek borçlunun haline münasip evin değeri saptandıktan sonra, bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yöntemince inşaat bilirkişisinden rapor alınmaksızın sosyal hizmet uzmanı bilirkişisinin raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Kural olarak borçlunun tüm mallarının haczinin mümkün olduğu; haczedilmezlik iddiası istisnai bir durum olduğundan bu yöndeki düzenlemelerinde dar yorumlanması gerektiğinden, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15/son maddesinin dar yorumlanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği - Belediyeye ait bir paranın haczedilmezliğinin ancak fiili durumun tesbiti ile saptanabileceği, bu konuda isbat yükünün borçlu belediyeye düştüğü; “haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını” borçlu belediyenin isbat etmesi gerekeceği; Bankada belediyeye ait hesaptaki (havuz hesabındaki) paraların ancak vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde haczedilemeyeceklerinin düşünülmesi gerekeceği; borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının “haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-